Bu ay düzenli spor yapanların, düzenli bir uyku ile kas gelişimine fayda sağlaması gerektiğinden yola çıkarak “Acaba akşam ne yemeli?”, “Ne zaman uyumalı?”, “Yemekte ne kadar karbonhidrat tüketilmeli?”, “Yemek yedikten ne kadar sonra uyunmalı?” gibi soruları kendime sorarken sabah oluvermişti. Ve bu konuyu bir süredir düşündüğümden mi bilinmez, macera dolu rüyalar görmüştüm. Rüyaların içeriği başka bir günün konusu olsun…
Temelde vücudumuz mükemmel sistemlere sahip bir makine. Dışarıdan aldığımız her ürünü de yakıt olarak düşünürsek, aslında vücut içinde gerçekleşen herşey bir kimyasal tepkime sonucu ortaya çıkıyor. Vücudumuza giren vitamin, mineral, protein, karbonhidrat, yağ vs. içerideki labaratuvarlarda karıştırılıp ilgili noktalara yollanıyor. Peki yatmadan önce yediğim sütlü nuriye acaba gece göreceğim rüyamı ne kadar etkiliyor?
Ohio State Üniversitesi’nden Psikoloji ve Nörobilim uzmanı Prof. Dr. Gary Wenk de bu konuda çok düşünmüş olacak ki, “Your Brain on Food” isimli bir kitap yazmış ve şöyle diyor: “Bunu okuyacak herkes, rüyalarını etkileyen yiyecek hakkında komik bir hikayeye sahip olacak”.
Tekrar sorumuza gelelim: Yatmadan önce yediğim yemek rüyalarımı etkiler mi? Çoğunuz hayır diyeceksinizdir. Evet, her ne kadar günlük yiyeceklerimiz ile rüyalarımız arasındaki etkiyi kanıtlayan gerçek bir bağlantı olmasa da, bir bağlantı var.
Şimdi rüya görmeye başladığımızda vücut yavaş dalga uykusuna geçer ve metabolizma gün içinde (özellikle son 6 saatte) tükettiğiniz gıdaları işlemeye başlar. Spor yapanlar için kas yapım süreçlerinin başladığı ve en verimli olan bölüm burasıdır. Yaptığınız antrenman şekline göre, eğer parçalanmış kaslar varsa bunların toparlanma süreçleri burada başlar. Kabaca siz rüya görüp dinlenirken vücudunuz da mesai yapmaya başlar.
Beynimizin en bilinen yakıtı glikoz ve tabii ki oksijen. Yavaş dalgadan daha derin dalga rüyaya geçtiğimizde ise artık filmin içindeyiz ve 4K videoyu glikoz ile oynatıyoruz demektir. Bu da benim gibi aktif rüya görenler için ciddi miktarda glikoz tüketimi demektir. Hatta yakın bir arkadaşım, Holywood bilim kurgu filmlerini aratmayan rüyalarını sosyal medya üzerinden paylaştığında ne kadar tatlı tükettiği ve ne yemek yediği ile ilgili de küçük bir geyik döndürmüştük aramızda. Fakat senaryolar ne kadar iyi olsa da kendisi henüz Türkiye’deki dizi sektörüne bile kapak atabilmiş değil ne yazık ki.
Hayal kuran bir beyin aç bir beyindir. “Uyku çok aktif bir süreç ve beyninizin şekere ihtiyacı var. Aslında, insanlara yatmadan önce bir fıstık ezmesi ve reçelli sandviçi tavsiye ediyorum: Ekmek ve reçel, basit karbonhidratlardır, kullanımı hiç iyi değildir, ancak uyku için harika kaynaklardır,” diyor Dr. Wenk.
Bir kadeh kırmızı şarap almaz mıydınız?
Alkolün ne kadar rahatlatıcı etkisi olsa da uykudan önce alınan alkol maalesef önemli bir amino asit olan glutaminin işini yapmasına engel olur. Hatta Wenk’e göre beyin işlevlerini tam olarak yerine getiremediği için rahatsız bir uykuya ve kabus görmenize de neden olabilir. Beyniniz sarhoş olduğunuz için sizi azarlıyor da diyebiliriz. Dolayısıyla gün içinde rahatlamak için evet, ama yatmadan önce alkolden uzak durmamız gerekiyor. Duruyor muyuz? Hayır. Ama durmamız lazım. Neyse…
Bir çeyrek öküz yemeden uyuyamıyorum…
Gece yatmadan yenilen ağır yemeklerden bahsetmek istemiyorum. Bununla ilgili ninelerimiz ve evin büyükleri genelde aynı uyarıları siz daha çocukken yapmışlardır. Siz de bu yaşa kadar tecrübe etmişsinizdir diye umuyorum. YATMADAN ÖNCE SİNDİRİMİ ZOR YİYECEKLER TÜKETMEYİN!
Ay şekerim akşam Nutellama bir kepçe daldırmadan uyuyamıyorum…
Uyuyamazsın tabii, binlerce yıldır gelen avcı toplayıcı genlerin sana “yemek varsa tüket” diye bağırıyor. E dolabında da bir kilo Nutella seni bekliyor, şimdi ne yapacaksın? Glikoz dolu bu kavanozdan bir kepçe tüketmek rüyalarını, kesin olarak kanıtlanmamış olsa da, mutlaka etkileyecektir. Ama aynı zamanda seni yeni aldığın kotun içine giremeyecek bir şekle sokacağını da garanti ederim.
Yiyecek ve rüyalar arasındaki ilişkiyi anlamanın birincil zorluğu, X yemeğin Y rüyasıyla sonuçlanacağına dair kesin bir kanıt bulunmamasıdır. Genel bir formülü yoktur; bir kişinin belirli bir yemek türünü nasıl işleyebileceğini çok sayıda değişken belirler. Bu gerçekten de kişiden kişiye, yani genel yeme alışkanlıklarınıza, cinsiyetinize, yaşınıza vs. göre değişir. Ama orada kanıtlanmamış olsa da bir formül var. Bunu düşünerek rüyaya dalın, ve hatırladıklarınızı not edin, tabii o günkü menülerinizi de. Süreci tekrarlayın ve işe yarar birşey bulduğunuzda benimle de paylaşın ki, Dr. Wenk’e biraz yardımcı olalım…
E hadi afiyetli uykular…
Toprak Erol Aydın
Nefes Pilates
www.nefespilates.com