Dünyanın dört köşesinden en iyi sokak lezzetlerinin bir arada sunulduğu, eğlencenin unutulmadığı, gece geç saatlere kadar bir karnaval havasında yemek yiyip hoşça vakit geçirebileceğiniz gerçek bir gastronomi cenneti hayal edin. İşte Anthony Bourdain yeni projesiyle tam olarak bu hayali gerçekleştiriyor.
Mutfakla biraz olsun ilgiliyseniz, ilgili olmasanız bile ‘belki bir gün işime yarar’ düşüncesiyle ya da sadece zevk aldığınız için yemek programları izlemeyi seviyorsanız, Anthony Bourdain ismini mutlaka duymuşsunuzdur. Yaptığı programlarda sadece gittiği yerlerin yerel lezzetlerini değil, kültürünü, insanlarını da tanıtan sansürsüz şef Bourdain’in dünyada ayak basmadığı köşe ve tatmadığı yemek yok gibi.

Anthony Bourdain
Bourdain’in doğup büyüdüğü New York’un kalbinde şekillendirdiği yeni projesi ise lezzet meraklılarının ağzının suyunu akıtacak nitelikte. Uzakdoğu mutfağına aşık şefin Singapur, Malezya, Çin ve Endonezya gibi ülkelerde bulunan ünlü açıkhava pazarları ‘Hawker Center’ları model alan projesinde neredeyse yok yok. 100 bin metrekareye yayılan, Manhattan’ın batı yakasında, New York’un en büyük liman ambarlarından Pier 57’de yer alacak bu devasa pazarda balıkçılar, kasaplar ve fırıncılar sokaklara dökülecek. Noodle durakları, çiftçi pazarları, organik üreticilerin açacağı tezgahlar ve çeşitli tatların sunulacağı yiyecek istasyonları menüde yer alanlar arasında. İsmi şimdilik ‘Bourdain Market’ olarak geçen ve tıpkı Asya’da örnekleri bulunan pazarlar gibi geç saatlere kadar açık olacak proje hayata geçirildiğinde, ziyaretçiler gece yarısı bile diledikleri gibi yeme ve içme özgürlüğüne sahip olacak. Tabii eğlence faktörü de unutulmamış. Karaoke barlar ve sinema da New York’un gastronomi tapınağı olacak bu çılgın projede mevcut.
Bourdain’in 60 milyon değerindeki projesini destekleyenler arasında ise gastronomi dünyasının çok sayıda ünlü ismi yer alıyor. Kimler yok ki? Michelin yıldızlı restoran The Spotted Pig’in kralı ve kraliçesi olarak kabul edilen April Bloomfield ve Ken Friedman şimdiden iki hazır yemek standını işletmeye talip olduklarını açıkladılar. Bourdain’in ‘dünyanın en iyisi’ olarak ilan ettiği, Meksika’da ve tüm dünyada leziz tostada’larıyla tanınan ünlü Sabine Bandera da tezgahıyla bu pazarı renkledirecek isimler arasında.
- Hawker Center
- Pier 57
- Sabine Bandera
- Sabine Bandera Tostada
Tamamlanması için en az iki yıl gibi bir süre gereken projenin iç tasarımı ise The Ace Hotel, The Boom Boom Room, The Standard- Highline gibi New York’un en havallı mekanlarında imzası bulanan tasarım firması Roman and Williams’a ait. Bourdain ise fikir babası olduğu projeyle ilgili coşkusunu şu sözlerle ifade ediyor: ‘’ İnsanların yemeğe bakış açısı son yıllarda tamamen değişti. Tezgahlarda, herkesin bir arada olduğu kolektif alanlarda yemek yemek istiyorlar. Tavadan üzerlerine sıçrayabilecek kızartma yağının yaşatacağı korkuyu, sıcağı hissetmeyi ve tavuk kanatlarını pişerken seyretmeyi istiyorlar. İşte New York’ta bu alışkanlığı oluşturmak istiyorum. Kendim için de daima yemek yemek isteyebileceğim bir yer olsun istiyorum. Şu an burada böyle bir şey yok.’’
Görünen o ki açılışı 2017 olarak hedeflenen bu muazzam mekan açıldığında, New York yiyeceklerde şeffaflığın ve özgünlüğün ön plana çıktığı, dünyanın her yerinden en iyi sokak lezzetlerinin buluştuğu, olumlu anlamda kaotik ancak gerçek bir gastronomi cennetine dönüşecek.