Nasıl bir tatil hayal ediyorsunuz? Yunan Adaları bembeyaz kumsalları, keşfedilmemiş plajları ve kültürel zenginlikleriyle tüm beklentilerinizi karşılayabilir.
Yunanistan hem Türkiye’ye yakın olması sebebiyle hem de adalarındaki enfes plajları ve kültürel zenginlikleriyle, son yıllarda tatilcilerin gözde güzergahlarından. Üstelik Mykanos ve Santorini gibi popüler adalar dışında keşfedilecek çok sayıda güzelliğe ev sahipliği yapıyor. İşte lezzetli mutfakları, masmavi sularıyla nefis bir kontrast oluşturan bembeyaz evleri ve keyifli halkıyla zamanın durduğu Yunan Adaları…
Hydra
Zamanın durduğu tipik Yunan adalarından biri olan Hydra, 1967 yılında Sophia Loren’in başrolünde oynadığı ‘’Boy on a Dolphin’’ filmiyle ünlenmiş. Yeni bina inşaatının ve motorlu araç kullanmanın yasak olduğu ada, aynı zamanda Atina’ya en yakın adalar arasında. Leonard Cohen’in de yaklaşık 7 yıl yaşadığı Hydra; doğası, mimarisi ve sakinliği ile huzuru bulacağınız yerlerden.
Girit
Yunanlıların da en güzel Yunan adalarından biri olarak kabul ettiği Girit, aynı zamanda Yunanistan’ın en büyük adası. Coğrafi yapısı nedeniyle deniz kıyılarından uzaklaştıkça dağ havasının da yaşandığı ada, aynı zamanda çeşit çeşit otların yemeklere lezzet kattığı mutfağıyla da oldukça ünlü. Çok büyük olduğu için en az bir haftanızı ayırmanız gereken Girit’te, Hanya’da bulunan ve ‘Zorba’ filminin son sahnesinin çekildiği Stavros Plajı; Heraklion Arkeoloji müzesi; Balos, Falassarna ve Kedrodasos plajlarını ziyaret etmeden dönmeyin.
Korfu
İyon denizinde bulunan Korfu, doğal güzellikleri ile olduğu kadar tarihi değerleri ile de dikkat çekici adalar arasında. Roma villaları, birbirinden lezzetli Yunan yemekleri, antik tapınakları, cam gibi denizi ve renkli kumsallarıyla tatile gelen misafirlerine çok şey vaat eden ada, özellikle sakinliğiyle çocuklu aileler için de ideal. Venedik ve Bizans döneminin izlerini taşıyan Korfu Kalesi, bir kartpostal karesini andıran Almyros ve Agios Stefanos plajları ve şirin mi şirin balıkçı kasabası Dassia da mutlaka ziyaret etmeniz gereken yerler arasında.
Zakintos
İyonya adalarından bir diğeri olan Zakintos, baş döndürücü güzellikleri ile adeta cennetten bir köşe gibi. Adanın bir tarafındaki yüksek kayalıklarda fokların, diğer bölümdeki kum sahilde ise deniz kaplumbağalarının konakladığı Zakintos, aynı zamanda son yıllarda en çok turist çeken adalardan. Sadece tekneyle ulaşılabilen Shipwreck Bay’i görmek için bile gidilmesi gereken ada, aynı zamanda Porto Roma ve Gerekas gibi diğer mükemmel plajlara da ev sahipliği yapıyor.
Rodos
Girit’ten sonraki ikinci büyük ada olan Şövalyeler Adası Rodos, tadı damağınızda kalacak lezzetleri, samimi insanları, her biri başka güzellik sunan koyları, kasabaları ve sarımtırak taş evlerin sıralandığı sokaklarıyla beş duyunuza da hitap edecek adalardan. Unesco Dünya Kültür Mirası’nda yer alan Rodos ziyaretinizde Eski Şehir’in (Old Town) ara sokaklarında kaybolmayı; Lindos Plajı’nda keyif yapmayı; Anthony Quinn plajının berrak sularının tadını çıkarmayı ve damak zevkinizi yükseltecek lezzetlerin tadına bakmayı ihmal etmeyin.
Kefalonya
‘Yüzbaşı Corelli’nin Filmi’nden hatırlayabileceğiniz Kefalonya, aynı zamanda İyon denizinde yer alan en büyük ada. İtalyan ve Yunan kültürlerinin bir sentezi olan ada; evleri, mimarisi, yemekleri, müzikleri ve doğal plajlarıyla bir kez gittiğinizde bir daha görmek isteyeceğiniz yerlerden. Melissani Lake isimli mağara gölü; dünyanın en iyi plajlarından biri olarak kabul edilen Myrtos Beach, İtalyan kasabalarını andıran Assos, adanın kuzeyindeki liman kasabası Fiscardo ise Kefalonya’da görmeden dönmemeniz gereken yerler arasında.