Cennetten Bir Köşe: Reykjavik

Dünyanın gizemli bir yer olduğuna ve doğanın görkemine yakından tanıklık edebileceğiniz çok az ülke var dünyada. İşte onlardan birisi de kesinlikle İzlanda…

İzlanda, büyük ihtimalle ‘’Yazın nereye gitsek?’’ diye düşünüldüğünde, akla ilk gelen ülkelerden değil. Oysa Instagram’a koyabileceğiniz harika fotoğraflar çekmenize olanak sağlayan inanılmaz güzellikteki doğası, iklim koşullarının yaz aylarında gezmeye çok daha uygun oluşu ve başka hiçbir ülkeye benzemeyen özellikleriyle, belki de tam olarak bugünlerde rotanızı çevirmeniz gereken yerlerden biri İzlanda.

izlanda_02

Ülkedeki çoğu ikonik doğa güzelliğinin bulunduğu Reykjavik ise Viking ruhunu taşıyan mütevazi insanları, özellikle yaz aylarında duvarların dışına taşan şehir yaşamı ve diğer Avrupa ülkelerine göre çok daha cazip fiyatlarıyla gerçek bir cennet. İzlanda’ya yolunuz yaz aylarında düşerse, kendinizi gece yarısı saat 12 olsa bile pırıl bir günde, bir kaplıcanın içinde DJ performansları eşliğinde eğlenirken bulabilirsiniz.

İzlanda’nın başkenti olan Reykjavik son derece küçük bir şehir. Bu da şehrin sokaklarını keşfetmeyi bir hayli kolaylaştırıyor. Minik evler gökyüzüne tezat oluşturacak şekilde rengarenk.

Reykjavik te Gezilecek Yerler

Reykjavik denilince akla ilk gelen yerlerden birisi ise sizin de mutlaka bir kez olsun fotoğraflarına rastlamış olduğunuzu tahmin ettiğimiz Blue Lagoon. Bu muhteşem güzellikteki göl, aslında doğa harikası bir jeotermal kaplıca. Hikayesiyse bir o kadar ilginç. Blue Lagoon ilk olarak enerji üretimi için kullanılan bir yer olarak hizmet vermeye başlamış, fakat sonradan suyunun cilde ve çeşitli hastalıklara iyi geldiği ortaya çıkınca, spa benzeri bir yere dönüştürülmüş. Suyun hala doğal kaynağından sağlandığı Blue Lagoon’un sıcaklığı ise hangi mevsimde giderseniz gidin 37 derece civarında. Bununla birlikte yoğunluk ihtimaline karşı çok fazla sıra beklememek istiyorsanız, biletinizi gitmeden önce internetten almanızda fayda var.

Reykjavik’e gittiğinizde mutlaka görmeniz gereken yerlerden bir diğeri de muhtemelen sıradışı mimarisiyle, şimdiye kadar gördüğünüz hiçbir dini yapıya benzemeyen Hallgrimskirkja Kilisesi. Lav taşlarından esinlenilerek tasarlanmış bu muhteşem kilise, adını İzlanda’nın ünlü şairi Hallgrimur Petursson’dan almış. Kiliseye giriş ücretsiz, ancak yukarıdaki gözlem alanına çıkıp Reykjavik’e tepeden bakmak isterseniz, belirli bir ücret ödemeniz gerekiyor. Hallgrimskirkja’nın hemen önünde uzanan Skolavördustigur ise şehrin en turistik ana caddelerinden biri. Birçok kafenin, dükkanın ve renkli, sevimli binaların yer aldığı bu cadde dışında alışveriş yapmayı seviyorsanız, tasarım dükkanlarının da bulunduğu Laugavegur isimli bir diğer işlek caddeyi ziyaret edebilirsiniz.

Laugavegur Caddesi

Laugavegur Caddesi

Reykjavik Müzeler

Eğer müze gezmeyi seviyorsanız, Reykjavik’teki duraklarınızdan biri de kesinlikle Ulusal Galeri olmalı. Tüm sergi alanının dönemsel olarak belli bir sanatçıya ayrıldığı müzede, İzlandalı sanatçıların ilginç çalışmalarına rastlayabilirsiniz. Reykjavik’in en büyük sanat müzesi sayılabilecek Reykjavik Art Museum ise hem Erró, Kjarval ve Ásmundur Sveinsson gibi üç büyük İslandalı sanatçının eserlerine ev sahipliği yapması hem de lokal sanatçıların işlerini görebilme şansı tanıması açısından, müze sevenlerin mutlaka görmesi gereken yerlerden.

Reykjavik te Yeme İçme

Gelelim yeme içme konusuna. Reykjavik’te farklı ve lokal tatları deneyimleyebileceğiniz çok sayıda restoran ve kafe var. Bunlardan birisi olan ünlü hotdog restoranı Bæjarins Beztu Pylsur, dünyanın en iyi sosislisini yaptığını iddia eden, oldukça popüler bir mekan. Bunun dışında eğer farklı lezzetleri ve balığı seviyorsanız, Þrír Frakkar’da at, balık omleti, balina ve puffin gibi çok sayıda lezzetli et çeşidinin tadına bakabilirsiniz. İzlanda’nın en ilginç yemeği ise şüphesiz çürümüş köpek balığı, fakat küçük küpler halinde kokteyl tabağında gelen bu özgün lezzet, bizim Türk damak tadımıza göre biraz aykırı ve sıradışı tatlardan hoşlanmayanlar için pek de uygun bir seçenek olmayabilir.

Aslında İzlanda’ya gitmişken Reykjavik dışında da keşfedilecek çok fazla güzellik, sizi doğanın görkemine hayran edecek yerler var. Büyük buzulları ve volkanları görebilir; filmlerde gördüğümüz elf diyarlarını andıran İsofjordur bölgesini ziyaret edebilirsiniz. Fakat nereye giderseniz gidin, harika doğası ve sıcakkanlı insanlarıyla İzlanda’nın sizi bir kez daha kendisine çağıracağı kesin.

Þrír Frakkar

Þrír Frakkar

izlanda_04

Hallgrimskirkja Kilisesi

izlanda_03 izlanda_07


Önerilen yazılar