Kokular görselleşebilir mi? Dior ile Japon çiçek sanatçısı Azuma Makoto’nun işbirliği bu soruyu estetik bir biçimde cevaplıyor.

Bir duyumuzun bize hissettirdikleri bir başka duyumuzun hissettirdikleri ile yer değiştirebilir mi? Bu sorunun cevabı genelde “Hayır” olur. Ancak algılarınızı açın, çünkü birazdan bahsedeceğimiz işbirliğinden ortaya çıkan eserler kokuları adeta görselleştiriyor.

Fransız lüksünün simgelerinden Dior, yeni parfüm koleksiyonu La Collection Privée için sıra dışı bir projeye imza attı. Ünlü Japon çiçek sanatçısı Azuma Makoto, bu koleksiyondaki her bir koku için çiçeklerden birer “heykel” yarattı ve böylece uçup giden kokuların izinin görsel izdüşümlerini ebedileştirdi.

Bir ilk olan bu proje parfüm sanatı ile çiçeklere olan tutkunun şiirsel bir birleşimi. Ortaya çıkan görsel eserlere baktığımızda neredeyse o parfümün kokusunu alır gibi oluyoruz. Makoto, yarattığı eserlerde parfümlerin notalarını ve her bir parfümün hikayesini çiçek katmanları şeklinde görselleştirmek için ustalığını incelikli bir şekilde kullanmış.

Örneğin Sakura adlı parfüm baharda çiçek açan kiraz ağaçlarından esinleniyor. Makoto da bu parfüm için kiraz çiçekleri ile farklı pembe çiçeklerden oluşan uçarı bir komposizyon yapmış. Jasmine des Anges için bal rengi tonlarında bir çiçek buketi tasarlamış. Üniseks bir parfüm olan La Colle Noir’ı ise çiçek açan güllerden bir komposizyonla betimlemiş.