Rozin, ponponlar, troll bebekler ve oyuncak penguenler gibi objeleri sihirli yöntemleriyle aynalara dönüştürüyor.
Birbirinden çok farklı iki becerinin birleşmesiyle ortaya çok özgün oluşumlar çıkabiliyor. Buna son zamanlarda gördüğümüz en iyi örnek ise New York’ta yaşayan sanatçı ve yazılım geliştirici Daniel Rozin’in sihirli aynaları oldu.
Sihirli diyoruz, çünkü gördüğünüz gibi bu aynaları oluştururken kullandığı materyallerin doğasında yansıtıcı olmak yok. Ponponlar, ahşap, çöp parçaları ve hatta troll bebekler ya da oyuncak penguenler Rozin’in bu iki yeteneği sayesinde kendilerinden hiç beklenmeyecek bir şey yapıyor ve önünde duran kişinin görüntüsünü yansıtıyor! Elbette sihirden kastımız, bu eserlerin arkasında yer alan hareket algılama teknolojisiyle çalışan yazılımlar, ancak bu bilgisayar düzenekleri gözlerden uzak olduğu için bu deneyim ‘aynanın’ karşısında duranlar için sihirli bir hal alıyor. Gerçek zamanlı olarak değişen aynalar izleyicinin görüntüsünü, hareketlerini taklit ederek bir ayna efekti yaratıyor. Rozin bu interaktif enstalasyonlarını yaratırken izleyicileri de sanat eserinin içine entegre ederek onları sanat projelerinin aktif ve yaratıcı bir öğesi haline getiriyor.
30 yıldır sanat alanında görüntü kavramını sorgulayan birçok ödülün de sahibi Rozin, sadece kinetik ayna düzenekleri de yaratmıyor, tamamen yazılımla yarattığı farklı aynalar da bulunuyor.