Cartier’nin yeni yüksek mücevher koleksiyonu dünyanın tüm renklerini ve yerel gelenekleri harmanlıyor.
Uçsuz bucaksız kıtaların farklı yerel gelenekleri, göz kamaştıran bir yüksek mücevher koleksiyonunda adeta bir gökkuşağı yarattı. Coloratura de Cartier adlı yeni koleksiyonunda evrensel bir meraktan ilham alan Maison de Cartier, yaratıcı çeşitliliği keşfe çıkarak dünyanın tüm renklerini bir araya getirdi. Hindistan’ın canlı renkleri, Asya ve Doğu’nun yüksek kontrastları, Japonya’nın pastel paletleri ve Afrika’nın topraksı tonları bu koleksiyonda kusursuz bir bütünlük oluşturdu. Zengin bir palet olarak sunulan bu kültürel çeşitlilik, aynı zamanda geçmiş ve bugün arasındaki ilişkileri, kültürler ve nesiller arasındaki bağlantıları da kutlayan bir niteliğe sahip.
Virtüöz seslerin dünyadaki yankısını, renklerin duyusal keşfiyle sunan ve birlikte dinamik bir orkestraya imza atan Coloratura de Cartier yüksek mücevher koleksiyonundaki parçalardan Holika seti keskin bir enerjiyle yüklü. Ansamble ise geleneksel Hint festivali olan holi seremonilerinin coşkusunu sergiliyor. Matsuri grubunun grafik motifleri, Asya’daki kutlamalarda kullanılan kağıt fenerleri anımsatıyor. Yoshino, Japonya’daki Sakura Festivali Hanami’yi çağrıştıran pastel tonları yansıtırken Kanaga’nın mükemmel taş sıraları, basit ancak aslında yoğun bir tasarım güzelliğine sahip. Kendini saat olarak sunan bilezik Corail ise Güney Denizleri’nin istiridye kabuklarından ilham alan pırıltılı bir set.
Kısacası Cartier mücevher evi, Coloratura de Cartier’de dünyada baktığı her yerde güzelliği arıyor; seyahatler, hayal gücü, yeni keşifler ve karşılaşmalarla beslenerek yaratıcı görsel sahneler tasarlıyor.