Elsa Peretti’nin Unutulmaz Mücevherler

Mücevher tasarımında devrim yaratan ve kadınların takı kullanım tarzını kökten değiştiren Elsa Peretti ve ölümsüz tasarımları…

Geçtiğimiz günlerde mücevher tasarım dünyasından çok önemli bir isim eksildi. 50 yıla yakın bir süredir adı ve tasarımları Tiffany & Co. ile özdeşleşmiş ikonik tasarımcı Elsa Peretti, 80 yaşında hayata gözlerini yumdu. Ancak mücevher dünyasında bıraktığı silinmez izler ve unutulmaz takı modelleri sayesinde usta tasarımcının ismi ve yarattıkları daha uzun yıllar boyunca nesilleri etkilemeyi sürdürecek; sonsuz bir ilham kaynağı olmaya devam edecek.

Floransa’da doğan Peretti, Roma ve İsviçre’de eğitim aldı. 1969’da New York’a geldi ve hem modellik yapmaya hem de kendi takılarını tasarlamaya başladı. Tasarımlarının birkaçını bir defilesinde kullanan Giorgio di Sant’Angelo, ona ani ve büyük bir başarı kazandırdı. Ardından efsanevi modacı Halston ve pop art’ın mucitlerinden Andy Warhol’un da dahil olduğu bir çevre edindi. Önce Halston için parfüm şişeleri ve mücevherler tasarlayan Peretti, ardından 1974 yılında Tiffany & Co. ile çalışmaya başlayarak kariyerinin en önemli adımını attı.

Tasarımlarını kendisi gibi vizyoner, cüretkar ve cesur kadınlara yönelik yapıyordu. Böylece Peretti’nin mücevherleri hem kurumsal hayatta kendine güvenerek kariyer basamaklarını tırmanırken hem de 70’lerin dans pistlerinde eğlenirken kadınlara eşlik edebildi. Kemik parçaları, çakıl taşları, fasulye taneleri ve yılanlar gibi doğadan gelen tasarım ilhamıyla, göze olduğu kadar dokunma duyusuna da hitap etmeyi başardı Peretti.

En ünlü tasarımlarından olan Bone Cuff’ı, çocukken bir kilisede denk geldiği bir insan kemiğinden yola çıkarak tasarladı ve bu eşsiz bileklik Sophia Loren, Liza Minelli, Rosamund Pike, Rachel Weisz, Margot Robbie ve Naomi Watts gibi geçmişten günümüze birçok ikonun bileklerini süslemeye devam ediyor.

Open Heart adlı kolye ise her yaş grubundan ve her stilden kadının beğenisini kazanmasıyla belki de en sevilen tasarımı oldu. Pürüzsüz, yumuşak kıvrımları ve ortasındaki boşluğu ile ünlü heykeltıraş Henry Moore’un eserlerinden ilham alıyordu. Hayatın kökeni olan tohuma odaklanan The Bean adlı kolyesi ise son derece sade bir tasarıma sahip olmasıyla kadınların günün her anı takabileceği bir modeldi.

 

Başı aynı zamanda toka olan ve böylece istenen uzunlukta takılabilen, yılan figürlü The Snake, yine doğadan ilham alan vahşi ama zarif görünümlü The Scorpion, antik vazoları zamansız bir tasarımla eşsiz bir mücevhere dönüştüren The Bottle da Peretti’nin efsaneleşmiş kolye modelleri arasında.

Tüm bu takı tasarımları ve burada sayamadığımız daha niceleri stil bakımından devrim niteliğinde oldukları gibi aynı zamanda evrim geçirmeye de uygunlardı. Böylece yıllardır modaları asla geçmeden farklı şekillerde yorumlanmaya ve farklı koleksiyonlarda kendilerine yer bulmaya devam ediyorlar.


Önerilen yazılar