Evinize adım attığınız anda neler hissediyorsunuz? Zamanınızın büyük bölümünü geçirdiğiniz bu mekanı, çok daha sıcak bir yuvaya dönüştürmeye ne dersiniz? İşte yapmanız gerekenler…

Yuva kelimesi kulağa fazla romantik gelse de, bu kelimenin çok daha sıcak duygular çağrıştırdığı bir gerçek. Ev, mimari bir yapı anlamına gelirken, yuva daha güvenilir ve ruha iyi gelen hisleri hatırlatır.

Uyuyup uyandığınız, film izleyip yemekler yaptığınız, arkadaşlarınızla partiler verdiğiniz ya da yoğun çalıştığınız için doğru düzgün vakit geçiremediğiniz o apartman dairesi. İşte bu binbir emekle satın aldığınız ya da her ay hatırı sayılır miktarda kira ödediğiniz evinizi, kendinizi çok daha iyi hissetireceğiniz bir hale sokmanız mümkün.

Bunun için işe öncelikle dekorasyondan başlamalısınız. Sevdiğiniz renkler, eşyalar, lambalar, mumlar ya da güzel bir kitaplıkla evinizi samimi bir ortama dönüştürmeniz çok önemli. Ayrıca mutlaka kendinize nefes alacağınız bir köşe yaratın. İşte bunaldığınızda ya da trafikten eve kavuşmak için çabaladığınızda, o köşenin size iyi geleceğini bilin.

Evde vakit geçirmek de, dairenizin bir yuvaya dönüşmesinde mutlaka etkili olur. Daha sık dışarı çıkmak yerine evde yemek yapın, film izleyin. Hatta tüm bu etkinlikleri arkadaşlarınızı çağırarak da yapabilirsiniz. Mutluluğunuzu paylaşınca aitlik hissiniz de artacaktır. Kısacası evde ne kadar çok vakit geçirir ve anı biriktirirseniz, kendinizi de o kadar yakın hissedebilirsiniz. İşte o andan itibaren eviniz yuvaya dönüşmeye başlar.