Bahar temizliği yaparak evdeki fazlalıklardan kurtulmanın tam zamanı, peki evinizin bu düzenli halini nasıl koruyabileceğinizi biliyor musunuz?
Düzensiz bir evde geçirilen zaman insanın enerjisini de kötü anlamda etkileyebiliyor. Evdeki bu karmaşanın başlıca nedenleri ise gereksiz eşyalar veya her gün kullandığınız alanları nasıl düzenleyeceğiniz hakkındaki ipuçlarını gözden kaçırmanız.
Tam da ruhumuza pozitif enerji katan bahar ayları gelmişken siz de evinizde bu mevsime yakışır bir bahar temizliği yapmayı düşünüyor olabilirsiniz. Ancak temizliğin ardından kısa bir süre sonra her şey eski karmaşasına geri döneceğinden endişeleniyorsanız, bu önerilerden faydalanarak evinizdeki taze bahar havasını yıl boyu sürdürebilirsiniz.
Bir ‘Bekleme Alanı’ Yaratın
Kapıya bırakılan broşürler, posta kutunuza düşen zarflar ya da o an elinize geçen ancak nereye koyacağınızı bilmediğiniz ufak tefek eşyalar için bir bekleme alanı belirleyin. Meşgul olduğunuz günlerde bu ıvır zıvırları tek bir yerde biriktirirseniz hem ortalıkta kalabalık yaratmayacaklar hem de boş bir gününüzde bunları daha kolayca, tek seferde elden geçirebileceksiniz.
Mutfağınızı Her Akşam ‘Sıfırlayın’!
Feng shui felsefesine göre mutfak evinizin sağlık ve bereketini simgeliyor, bu yüzden evinizde iyi bir enerji yaratmak için mutfağınıza karşı daha da fazla özenli olmalısınız. Mutfak tezgahı ya da lavaboda bekleyen bulaşıklar kadar can sıkıcı bir görüntü olamaz. Evinizi dağınıklıktan kurtarmak için izlemeniz gereken birinci ve belki de en basit kural her gece bulaşıkları yıkayarak bir sonraki sabah tertemiz ve düzenli bir mutfağa uyanmak olacak. Bunu bir alışkanlık haline getirdiğiniz taktirde günlerce bekleyen tepeleme bulaşıklara da ‘Elveda’ demiş olacaksınız.
Her Şey Gözünüzün Önünde Olsun
Bazen dağınıklıktan kurtulmayı etraftaki tüm eşyaları bir dolabın içine gizlemek olarak görsek de bu aslında geçici bir çözüm. Elbette evinizde depolama alanı olması harika ancak her şeyin göz önünde olması demek neyin gerekli neyin fazlalık olduğuna daha net karar verebilmeniz demek; mutfağınızda dolap yerine açık raflar bulunması, gardrobunuzun açık bir tasarıma sahip olması gibi…
Yerler Saklama Alan Değildir
Yere konan sepetler, kutular gibi saklama çözümleri evdeki fazlalıkların bir anda artması açısından riskli. Çünkü elinizin altında olan bu gibi alanlar veya raflar bir anda o anda nereye koyacağınızı bilmediğiniz objelerle dolu bir kaosa dönüşebilir. Yerdeki ayakkabı, oyuncak, çanta gibi eşyaları kaldırın, mümkünse kutu ya da sepet gibi riskli fazlalık depolarını da yok edin. Gözünüz bu az eşyalı düzene alıştığında bize hak vereceksiniz.
Paylaşmak Güzeldir
Giysi ya da eşya bağışı yapmak için sadece taşınma veya ev dekorasyonu yenileme gibi büyük olayların gerçekleşmesini beklemeyin. Bunu haftalık yapılacaklar listenizdeki bir madde gibi düşünün. Önce eşyalarınızı bağışlayabileceğiniz bir yer belirleyin, işiniz kolay çünkü artık birçok belediyenin giysi ve kitap kumbaraları bulunuyor. Ardından her hafta mutlaka birkaç eşyayı ya da giysiyi elinizden çıkarmayı alışkanlık haline getirin. Bunun için mutlaka bağış yapacaksınız diye bir kural da yok, örneğin okuyup bitirdiğiniz bir romanı bir arkadaşınıza verdiğinizi düşünün; hem fazla tüketimin önüne geçmiş hem de evinizdeki bir fazlalıktan kurtulmuş olacaksınız.
Hem Eviniz Hem Kendiniz İçin
En başta söylediğimiz gibi dağınık, eşyalarla tıka basa doldurulmuş bir evde yaşamak kötü enerji ve stres yaratıyor. Bu yüzden temizlik yapmayı, evinizi toplamayı ve fazlalıklardan arınmayı bir çeşit meditasyon gibi düşünün. Böylece taze enerjilere, yaratıcılığa yer açacak, hem evinizi hem de zihninizi temizlemiş olacaksınız.