Kontrastların çarpışmasından doğan uyum Cartier’nin yeni yüksek mücevher koleksiyonunda…

Yüksek mücevher dendiğinde akla ilk gelen markalardan Cartier son koleksiyonuyla bu dünyanın yazılı olmayan kurallarını yıkıyor. Normalde yüksek mücevher koleksiyonlarında görmeye pek alışık olmadığımız yarı-değerli taşlar Magnitude isimli yeni koleksiyonda değerli taşlarla gururla yan yana durarak doğanın sunduğu mucizeleri kutluyor.

Değerli taşlar ve dekoratif taşlar gibi iki farklı materyalin buluşmasıyla oluşan kontrastların çarpışması, göz kamaştırıcı tasarımların bulunduğu bir koleksiyonu ortaya çıkarmış. Yaratıcı yeteneklerle ileri tekniklerin kusursuzca harmanlanması ise Cartier’nin farkını ortaya koyuyor.

Magnitude koleksiyonundaki en muhteşem tasarımlardan biri olan Aphélie adlı kolye modelinin merkezindeki kuartz taşının etrafını pembe elmaslar, mercan ve oniksler sarıyor. Bir diğer kolye modeli olan Equinoxe ise 15.48 karatlık safirin etrafındaki elmas, safir ve lapis lazuli taşlarıyla adeta kozmik bir gösteri sergiliyor.

Kendine özgü formlar kazandırılmış mücevher tasarımları radikal güzellikleriyle gezegenin bin yıllar boyunca oluşturduğu bu taşların gizemini gözler önüne seriyor.

Taşların farklı renklerinin birliktelikleri sayesinde elmasların yanında kuartzlar ışıldıyor, zümrütlerle neceftaşları yan yana parlıyor. Opak taşlar ile şeffaf olanlar uyumla bir araya geliyor. Üstelik Cartier’nin her koleksiyonunda tanıklık ettiğimiz ustalığı sayesinde hareket kazanan mücevherler, onları taşıyan kişilerin vücuduyla kusursuz bir uyumla buluşabiliyor.

Yüksek mücevher dünyasında cesur bir sayfa açan Magnitude koleksiyonu, Cartier’nin geometri, denge ve renklerdeki ustalığı sayesinde modern mücevherciliğin dönüm noktalarından biri niteliğini kazanıyor.