Tanrıçalar, masal karakterleri ve nostaljik silüetler, hashtag’ler ve teknolojik kumaşlar gibi modern dokunuşlarla MBFWI defilelerinde bir araya geldi.
Şehir yaza veda etmeye hazırlanırken ilkbahar ve yaz mevsimlerinin renkleri podyumda şimdilik son bir gösteri yaptı ve önümüzdeki yaz sezonunda nelerin moda olacağına dair ipuçları verdi. Modanın tecrübeli isimlerinin yanı sıra genç ve yetenekli tasarımcıları da ağırlayan Mercedes-Benz Fashion Week İstanbul, sergilenen koleksiyonların ardındaki ilham kaynaklarının zenginliğiyle de dikkat çekti.
Özlem Süer – “HEALER”
İlhamını “doğanın iyileştirici gücü”nden alan Özlem Süer, tasarımlarında kullandığı renk, desenler, inovatif kalıplar ve hi-tech kumaşlarla aynı zamanda günümüz hayatının hızına ve görsellik üstünlüğüne de gönderme yaptı. “HEALER” koleksiyonu, bitkilerin iyileştirici gücünü mercek altına alırken renklerin terapik etkisinden de faydalandı. Farklı kumaşları bir araya getiren koleksiyonun renk paletinde lila, mavi, altın tonları ve griler yer aldı.
DB BERDAN – “UMAY ANA”
DB BERDAN 2019 İlkbahar-Yaz koleksiyonunu hazırlarken Murat Palta’nın “Gods, Monster and Men” tablosunun odak noktası, çift cinsiyetli Türk Tanrısı/Tanrıçası Umay Ana görünümlü karakteri merkeze aldı. Herkesi kendi köklerini hatırlamaya çağıran bir şovla sergilediği 2019 İlkbahar-Yaz koleksiyonundan bazı parçalar Reebok Classic işbirliğinde ultra rahat siluetler ve denim, naylon ile pamuk karışımında kaotik bir harmoni sundu. Koleksiyonda birbiriyle kolajlanmış parçalar, üst üste giydirilmiş gibi duran pantolon üstü boksörler, rastgele yerlerden çıkan volanlar, üç yakalı tişört elbiseler ve çift kemerli etekler öne çıktı.
Mehtap Elaidi – #SORRYMYSTORY1001
Mehtap Elaidi bu koleksiyonunda dünyaca ünlü edebi eser 1001 Gece Masalları’ndan ve masalın kahramanı Şehrazat’tan yola çıktı ve #SORRYMYSTORY1001 ismini verdiği koleksiyonunu Şehrazat gibi güçlü nice kadınlara ithaf etti. Koleksiyondaki hacimli ve sert kumaşlar cesur ve iddialı kadınları işaret ederken, volanlar ve drapeler ise herkesin içindeki romantik yöne hitap ediyordu. Koleksiyonun temel renklerini oluşturan tonlardan beyaz ve kum renkleri Doğu’nun gizemli çöllerini, kiremit kırmızısı ipekler günbatımının büyüsünü, lacivert ve gümüş parçalar ise geceyi ve yıldızları simgeledi.
Meltem Özbek sponsored by TENCEL – Stories of Flora
Meltem Özbek, Stories of Flora isimli koleksiyonunda çiçeklerin ve baharın tanrıçası Flora’nın hikayesini podyuma taşıdı. Marakeş’teki Jardin Majorelle’in masalsı renklerinden ve büyüleyici çiçeklerinden aldığı ilhamla tasarladığı koleksiyonda volanlı ve dik pilise detaylı gece elbiseleri, etekler öne çıktı, ayrıca akvarel boya efektine sahip çiçek motifleri bol ve boru paçalı pantolonlarda iddialı bir görünüm yarattı. Kobalt mavisinin, kırmızının ve Kodak sarısının hakim olduğu koleksiyonda, okaliptüs ağacı özlerinden elde edilen ve nefes alıp vücut ısısının dengesini sağlayan TENCEL™ kumaşları kullanıldı.
Exquise – #HybridTales
“Yaşadığın hayatı sev, sevdiğin hayatı yaşa!” mottosuyla ortaya çıkan #HybridTales isimli koleksiyon, şehirde yaşasa da devamlı keşfetme ve seyahat etme arzusuna sahip kadınlardan ilham aldı. Koleksiyonda pastel tonlardan oluşan beyaz, mint, mercan, lila gibi renk kombinasyonları ile hafif ve doğal kumaşlar bir arada kullanıldı. Bel kıvrımına vurgu yapan etek ve elbiseler, cesur yırtmaçlar, hacimli kol formları, uçuşan piliseler, üç boyutlu çiçekler ve boncuklu büyük püsküller koleksiyona damgasını vurdu.
T.A.G.G. – #NotYours
T.A.G.G. markasının kurucusu ve tasarımcısı Gökay Gündoğdu, İlkbahar/Yaz 2019 koleksiyonunda kadınların objeleştirilmesini konu aldı. Transparan kumaşların ağırlıkta kullanıldığı koleksiyon nude tonlarındaki bodysuit’lerle kadın bedeninin bir kurgu olarak algılanmasına başkaldırdı. Kadın imajının belli kodlarla öne çıkarılmasına karşı duran maskülen çağrışımlar, boyfriend ceketler, sigaret pantolonlar ve boxer şortlarda vücut buldu. 60’lı yıllardan beri kadınların erişmesi gereken güzellik normlarını dayatan Barbie bebeğin yansımaları da koleksiyonda karşımıza parlak fuşya trençkot ile çıktı.
Ece Kavran URUN “PLENUM”
Anatomiyi mimari bir anlayış ile kumaşa yansıtan URUN geçmiş, gelecek ve şimdinin koleksiyonu teatral bir defileyle sundu. PLENUM koleksiyonundaki her bir parça, kas ve kemikten başlayan ve bütüne vücutlanan bir yolculuğu anlatarak tamamlanma döngüsünü sembolize etti. Kavran’ın defilesi klasik müzik orkestrası ve semazen gösterisi eşliğinde gerçekleşti.