Geleceğin Müzik Enstrümanları

Müzik de teknoloji yardımıyla geleceğe ayak uyduruyor. İşte yenilikçi tasarımları ve farklı ses tonlarıyla müziğin geleceğini şekillendirecek enstrümanlar…

Amerika’nın önemli üniversitelerinden Georgia Institute of Technology’de altı yıldır müziğin geleceğini şekillendiren bir yarışma düzenleniyor. Bu yıl 20 Şubat’ta düzenlenen Guthman Musical Instrument Competition adındaki yarışmanın finalistlerinden birisi de Yaybahar adını verdiği akustik enstrümanıyla adından söz ettiren Türk müzisyen Görkem Şen’di. Birbirinden ilginç projelerin birbiriyle rekabet ettiği dünya çapındaki yarışma, bu yıl da yeni müzikal enstrümanların tasarımı, mühendisliği ve performansı anlamında pekçok yenilikçi fikri müzik dünyasıyla tanıştırdı. İşte geleneksel müzik yapma biçimlerini değiştirme iddiasıyla yarışmaya katılan sıradışı enstrümanlardan bazıları…

494978947_1280x720_840x500

Yaybahar

Dijital uzay viyolini olarak da tanımlanabilecek Yaybahar, tokmakla da çalınabilen tamamen akustik yaylı bir enstrüman. Müzisyenin doğal kaynak kodlu naturel vibrasyon mekanizması diye tanımladığı akustik enstrüman, doğal ses kaynakları olan membran, yay ve tellerin birlikte çalışmasıyla ses üretiyor. Yaydığı seslerle, bilim kurgu filmlerinden fırlamış bir cihazı andıran enstrümanın en önemli özelliklerinden biri de hiçbir elektronik cihaza bağlı olmamasına rağmen tıpkı dijital bir sintizayzır gibi birçok farklı sesi üretebilmesi.

Nomis

Brooklyn’li müzisyen Jonathan Spark tarafından tasarlanan Nomis, yarışmada ‘En İyi Enstrüman’ ve ‘En İyi Performans’ ödülünün sahibi oldu. Işık ve el hareketleri aracılığıyla loop tabanlı, daha etkileyici ve anlaşılır bir müzik ortaya çıkarma amacıyla tasarlanan Nomis, sekizgen bir çalma yüzeyi ve iki ışık kulesinden meydana geliyor. Sekizgen yüzeyin farklı noktalarına dokunularak notaların elde edildiği enstrümanda, ışık kuleleri de farklı melodi döngülerinin devreye girmesini sağlıyor. Nomis’in diğerlerinden en önemli farkı ise elektronik müziğe yaptığı yenilikçi katkının yanısıra görsel bir şölen de sunması.

GePS

GePS (Gesture-based Performance System) yani Hareket Tabanlı Performans Sistemi olarak tanımlanabilecek bu enstrüman, İsviçreli Cedric Spindler ve Frederic Robinson’un eseri. Performansın öne çıktığı bu sistemde müzik, üzerinde sensörlerin bulunduğu özel bir eldiven giyilerek, el hareketleri aracılığıyla kontrol ediliyor.

Du-touch

Çift taraflı gövdesi ve petek şeklindeki LED tuşlarıyla uzay çağından fırlamış gibi görünen bir akordeonu andıran bu enstrüman, Brun Verbruggh ve Jules Hotrique adlı iki Fransız tarafından tasarlanmış. Pille çalışan ve oldukça kolay bir şekilde kavranabilen Du-touch, üzerine basıldığında yanan sezgisel LED tuşları yardımıyla enstrümanı öğrenmeyi kolaylaştırıyor ve çok daha zevkli bir hale dönüştürüyor.

Holophone

Daniel Iglesia tarafından geliştirilen Holophone’un diğerlerinden ayrılan yönü, çalındığında üç boyutlu görseller oluşturması. Arayüzü bir tablet olan enstrümanda farklı tuşlar aracılığıyla elektronik müzik üretiliyor ve seslerle uyumlu üç boyutlu görseller tabletten yansıtılarak, üç boyutlu gözlükler yardımıyla izleniyor. Böylelikle bir anlamda müziğin dinleyicinin gözünde somutlaşması sağlanmış oluyor.

Ceren Öztuna Kaynakcı


Önerilen yazılar