MAKALE

Gelmiş Geçmiş En Ünlü Moda Dergisi Editörü: Anna W...

Gelmiş Geçmiş En Ünlü Moda Dergisi Editörü: Anna Wintour

27 yıldır Amerikan Vogue dergisinin editörlüğünü yapan 66 yaşındaki Anna Wintour, yıllardır değiştirmediği küt kesimli saçları, neredeyse hiç çıkarmadığı güneş gözlükleri, buz gibi soğuk tavrı ve kendine özgü giyim tarzıyla kuşkusuz çağımızın en önemli ikonlarından biri…

Ona moda dünyasının gelmiş geçmiş geçmiş en güçlü kadını, “Nükleer Wintour’” diyorlar. Tüm önemli defilelerde ve davetlerde onur konuğu olarak her zaman en ön sırada yer alıyor. Dünyanın en ünlü modacılarından top modellerine, en ünlü işadamlarından kraliyet mensuplarına ve politikacılara herkesin saygıda kusur etmediği, moda dünyasında verilen kilit kararlarda danışmanlığına başvurulan bir otorite Anna Wintour. Trendleri yaratıyor, bazılarını ise önceden tahmin ediyor. Defilelerin günü ve saati onun gelişine göre ayarlanıyor; koleksiyonların öncesinde onun fikri sorulup onayı alınıyor; herkes onunla arasını iyi tutmaya çalışıyor. Gazeteciler her adımında onu takip ediyor, hakkında kitaplar yazılıyor, filmler çekiliyor.

anna-wintour (4)_840x500

Anne Wintour, ilk olarak 2003 yılında, bir dönem Wintour’un özel asistanlığını yapmış olan Lauren Weisberger’in filme de uyarlanan The Devil Wears Prada adlı kitabıyla, onu tanımayan çok sayıda insanın ilgi odağı oldu. Yazar Weisberger kitabında, Wintour’un asistanı olduğu dönemde yaşadıklarını anlatıyordu. Hikaye, Anna Wintour’un hem iş hem özel hayatını tüm detaylarıyla gözler önüne serdiği için büyük yankı uyandırdı ve yazılanların ne kadarının doğru olduğu, uzun zaman tartışıldı. Öyle ki The Devil Wears Prada, Türkçe’ye çevrilen ismiyle Şeytan Marka Giyer filminde Anna Wintour’u, filmdeki adıyla Miranda Priestly karakterini Meryl Streep canlandırdı ve bu rolüyle Oscar’a aday gösterildi. Kitaptan ve filmde anlatılanlardan hiç hoşnut olmasa da; filmin galasına Prada giyip gitti Anna Wintour. Ardından R.J. Cutler’in The September Issue adlı belgeseline de konu oldu ünlü moda otoritesi. Anna Wintour hayranları, bu filmin çok daha gerçekçi olduğunu, başarılı editörün kişiliğini ve tavrını daha doğru yansıttığını savundular. Belgesel, Anna Wintour ve ekibinin dünyada satışa çıkan en ağır ve en çok sayfalı dergi olarak tarihe geçen Vogue Amerika, 2007 eylül sayısının hangi evrelerden geçerek çıkarıldığını anlatıyordu.

Wintour hakkında iki kitap daha yazıldı: Bunlardan biri Wintour’un iş hayatının anlatıldığı, Kate Kastelein tarafından yayımlanan bir kitapçık; diğeriyse Jerry Oppenheimer’ın ünlü dergi editörünün hayatını ve başarı öyküsünü anlattığı, uzun süre en çok satanlar listesinin birinci sırasını elinde tutan Front Row adlı kitabıydı.

Anna Wintour’un Adım Adım Zirveye Tırmanışı

1949’da Londra’da doğan Anna’nın annesi Harvard’da hukuk profesörü, babası ise Londra Evening Standart gazetesinde genel yayın yönetmeniydi. North London Collegiate School’da eğitim aldıktan sonra ilk olarak Harrods mağazalarında çalışmaya başlayan Wintour, aynı zamanda üniversitede moda konusunda dersler alıyordu. Moda dergileriyle olan macerası ise önce hayatına giren Oz dergisi, ardından da Harper’s Bazaar UK ile başladı. Özel hayatından tanıdığı modellerle ve fotoğrafçılarla yaptığı moda çekimleri beğenilmesine rağmen, ekip arkadaşlarıyla geçinemediği için Anna Wintour bir süre sonra Harper’s Bazaar’dan ayrıldı. Fakat bu ayrılık sonradan ünlü dergi editörünün lehine sonuçlandı. Aynı zamanda sevgilisi de olan gazeteci Jon Bradshaw ile birlikte Amerika’ya taşınan Wintour, çok geçmeden New York Harper’s & Quenn dergisinde editör yardımcısı olarak çalışmaya başladı. Bu dergideki göreviyse, editör Tony Mazzola’nın genç Wintour’un yenilikçi moda çekimlerini beğenmemesi üzerine sona erdi. Önce Viva adlı kadın moda dergisine editör oldu, sonra da Savy’ye. Ancak Wintour’un tek bir hedefi vardı: O da Vogue’a editör olmak… Savy dergisi adına Vogue dergisinin o zamanki editörü Grace Mirabella ile yaptığı röportajın ardından Vogue dergisinin kreatif direktörlüğü görevine getirilen Wintour, 1984 yılında çocuk psikiyatristi David Shaffer’le evlendi. 1985’de British Vogue’un editörü oldu ve derginin geleneksel, klasik İngiliz çizgisini modernize ederek çok başarılı çalışmalara imza attı. 1998 yılında ise hayalleri gerçek oldu ve Anna Wintour, Vogue Amerika editörlüğü görevine getirildi.

Wintour kısa sürede dergide tanınmamış, az makyajlı, sıska modellere, sıradışı dış çekimlere ve farklı konseptlere yer vererek, çok sayıda yenilik yaptı ve herkesi şaşırtmayı başardı. Anna Wintour, pahalı ve ucuz kıyafetleri birlikte kombinleyerek moda çekimi yapan ve dergi kapağına basan ilk kişidir. Kaldı ki günümüzde de moda olan vintage akımının onunla parladığı söylenebilir. Öyle ki 1998 yılı Vogue Amerika kasım sayısı kapağında yer alan 10 bin dolarlık Christian Lacroix ceket ve ucuz bir blue Jean birlikteliği, moda dünyasında ve basında şoke etkisi yaratmayı başardı.

10-anna-wintour.w1200.h630.2x_840x500

Anna Wintour, Vogue dergisinde yer verdiği konularla, çalıştığı modeller, moda fotoğrafçıları, ve modacılarla, stil ve trend tercihleriyle, neredeyse 30 yıldır moda endüstrisinin nabzını tutan kişilerin başında geliyor. Armani’den Chanel’e en ünlü modacılar, her sezon koleksiyonlarını tanıtmadan önce Wintour’un fikrini alıyorlar. Dünyanın en ünlü dergi editörü, 2013 yılından beri Vogue Amerika’daki genel yayın yönetmenliği görevinin yanı sıra Conde Nast Şirketler Grubu’na bağlı Allure, Architectural Digest, Ars Technica, Bon Appétit, Brides, Condé Nast Traveler, Details, Epicurious, Glamour, Golf Digest, Golf World, GQ, Lucky, The New Yorker, Self, Teen Vogue, Vanity Fair, Vogue ve Wired dergilerinin sanat yönetmenliğini sürdürüyor.

Wintour ayrıca moda endüstirisinde yaratıcı genç yeteneklere fon bularak, destek vermesiyle de tanınıyor. Hatta geçmişte Marc Jacobs ve Alexander McQueen’e bu güne gelmeleri için kariyerlerinde yardım ettiği ve dostları kanalıyla sponsor bulduğu biliniyor. Anna Wintour ayrıca New York Metropolitan Sanat Müzesi ve AIDS derneği yararına da çalışmalar yapıyor.

Anna Wintour Kakkında Kısa Kısa…

  • Wintour, modacıların koleksiyonlarındaki kıyafetleri gördükçe vereceği duygusal tepkilerin anlaşılmaması için defilelerde güneş gözlüğü taktığını açıkça söylüyor.
  • Kahküllü küt saç kesimini 14 yaşından beri, yani 42 yıldır hiç değiştirmedi!
  • 20 yıldır her sezon, sadece kendisi için özel olarak yapılan Manolo Blahnik imzalı ayakkabıları giyiyor.
  • Stajyerlerine kendisi ile konuşmama, aynı asansöre binmeme gibi yazısız kurallar koyuyor.
  • Anna Wintour gerçek bir tenis aşığı! Sabahları 5’te kalkıp tenis oynuyor, gece ise 10’da yatağa giriyor.
  • Hiçbir partide 20 dakikadan fazla kalmıyor.
  • İki çocuk annesi olan Wintour, 2004’den beri yatırımcı Shelby Bryan’la New York’da yaşıyor.
  • Oprah Winfrey’e Vogue’un kapağında görünmek istiyorsa kilo vermesi gerektiğini, Hillary Clinton’a ise sürekli mavi döpiyes giymekten vazgeçmesini söylediği konuşuluyor.
  • Donald Trump, Jennifer Lopez, Kate Moss ve Diane von Fürstenberg’in özel günlerde giyeceği giysileri Wintour seçiyor.
  • Anna Wintour’un 2014 yılı, yıllık maaşı 2 milyon dolar olarak açıklanmıştır.

 

Pınar Efe

 


Önerilen yazılar