MAKALE

Gizem Kraliçesinin Seyahat Listesi

Gizem Kraliçesinin Seyahat Listesi

Yazdığı kitapların lokasyonlarının ilhamını kendi ziyaret ettiği yerlerden alan Agatha Christie’nin seyahat listesi…

Neftlix’in çok konuşulan en yeni Türk yapımlarından olan Pera Palas’ta Gece Yarısı’nı birçoğumuz heyecanla izledik. Hikayenin büyüsünde en büyük pay ise Pera Palas Otel’in kuşkusuz. Dizinin yayınlanmasının ardından otelin kapısının önünde kuyruklar oluşması da meraklı bir kitlenin oteli ziyaret etmek istediğinin kanıtı.

Doğu Ekspresi yolcuları için açılan Pera Palas’ta yaşanan görkemli zamanlar ünlü konukları da otele çekmiş. Agatha Christie de bu ünlü konuklardan biri. Kendisi de bir Doğu Ekspresi yolcusu olan yazar, en popüler kitaplarından Doğu Ekspresi’nde Cinayet’i 1933’te İstanbul’da, Pera Palas Otel’de yazmış. Romanın giriş bölümü ise İstanbul’da geçiyor.

Elbette sınırsız hayal gücüne sahip yazarın etkilendiği ve romanlarındaki hikayeler için fon olarak seçtiği farklı yerler de bulunuyor. Haydi gelin gizem kraliçesinin seyahat listesine ve bu lokasyonların hangi kitaplara ilham verdiğine bir göz atalım.

Torquay, Birleşik Krallık

1920’de yayınladığı ilk romanı Ölüm Sessiz Geldi, Essex’te Styles St. Mary adlı bir köyde geçiyordu. Bu köy gerçekten var olan bir yer olmasa da, yazarın köyü yaratırken doğduğu ve bildiği Güney Batı İngiltere’deki yerlerden ilham aldığı kesin. Ardından Dart Nehri’ne bakan bir yazlık ev de alan Christie’nin ilk romanı bir Poirot romanı olsa da, yazar daha sonra diğer ünlü dedektiflerinden Miss Marple’ı İngiltere’de geçen romanlarında daha sıklıkla konumlandırmaya devam etti.

Güney Fransa

Günümüzde de jet sosyetenin favorilerinden olan, Güney Fransa’nın St. Tropez ve Menton gibi muhteşem kasabaları 1928 tarihli Mavi Trenin Esrarı romanında, Hercule Poirot’nun Mavi Tren’de işlenen bir cinayeti çözmek için geldiği bölgeler. Hızlı trenden sonra Mavi Tren artık var olmasa da, trenin bir zamanlar ilk durağı olan Paris’in Gare de Lyon istasyonunda aynı adı taşıyan bir restoran bulunuyor ve tarihi atmosferiyle misafirlerine görkemli tren yolculuklarının dönemine götürecek kadar iddialı.

Nil Kıyıları, Mısır

Agatha Christie’nin en başarılı romanlarından olan Nil’de Ölüm’de, Poirot’nun önce Mısır başkenti Kahire’ye gelmesini, ardından bir gemiyle Nil Nehri turuna çıkmasını ve elbette yine çeşitli cinayetlerle karşılaşmasını okuyabilirsiniz. Zamanın bu buharlı gemi turları yaklaşık üç hafta kadar sürüyordu. Günümüzde de turistler hala Krallar Vadisi ya da Ebu Simbel tapınağı gibi antik yerleri görmek için bu metodu kullanıyor. Christie ise romanı 1899’da inşa edilen ve hala işler durumda olan Old Cataract Hotel’de yazmış.

İsviçre Alpleri

Eksantrik dedektifimiz Poirot, Hercules’ün 12 Görevi adlı hikaye kitabında yer alan, birbirinin devamı iki öyküde kendini İsviçre Alpleri’nde buluyor. İlk hikayede kayıp bir balerinin izini Vagray Les Alpes adlı hayal ürünü bir kayak tatili merkezinde sürerken devamında Chamonix, Montreux ve Andermatt gibi gerçek yerlere seyahat ediyor. Hayal ürünü ya da değil, dedektifin bulunduğu tüm bu yerler Alpler’in nefes kesen manzaralarını hikaye ile nefis bir şekilde birleştiriyor.

Karayipler

Yazının başında Miss Marple romanlarının daha çok İngiltere’de geçtiğini söylesek de bazı istisnalar da yok değil. Ölüm Adası adlı romanda yeğeni, Miss Marple’ı hayal ürünü bir Karayip Adası olan St. Honoré’ye tatile davet ediyor. Kahramanımız Golden Palm Resort adlı bir otelde kalıyor ve olaylar gelişiyor. St. Honoré gerçek bir yer olmasa da Christie 1956’da Barbados’a seyahat etmiş ve burada lüks bir tatil yapmış. Bu tatilin romanına ilham verdiğini tahmin etmekse güç değil.


Önerilen yazılar