Konserlerden tiyatrolara, sergilerden vizyondaki filmlere, haftanın kaçırılmaması gereken etkinlikleriyle hayatın ritmini tutun!   

KONSER

Peter Broderick

11 Eylül – Zorlu PSM %100 Studio

Oregon’da doğup büyüyen multi-enstrümantalist ve şarkıcı Peter Broderick, önce Portland indie folk sahnesinin önemli isimleriyle beraber çalıştı. Ardından Danimarka’ya taşınmasıyla beraber Efterklang grubunun bir parçası oldu. Bu sürede ayrıca solo projelerine de ivme kazandıran Broderick, farklı türler arasında birçok deneme yaptı; klasik kompozisyonlarını aşina olduğu folk, indie ve daha sonra elektronik tınılarla birleştirdi. Peter Broderick, dingin bir randevu için sizi Zorlu PSM %100 Studio’ya davet ediyor. 

Erol Evgin 50. Yıl Konseri

11 Eylül – ODTÜ Vişnelik Çim Amfi

Erol Evgin müzik dünyasında devirdiği yarım asırı sevenleriyle birlikte kutlamaya devam ediyor. Sanatçı anılara fon müziği yapmış şarkılarıyla size geçmişten günümüze bir yolculuk yaptıracak. Şarkılarının arasına müzik yaşamından anılar, anekdotlar, şiirler ve şakalar katarak hazırladığı eşsiz şovuyla sizi hem eğlendirecek hem de hüzünlendirecek.

Peter Bence

13 Eylül – Zorlu PSM

Peter Bence, Michael Jackson, Queen ve Sia’nın parçalarına yaptığı piyano düzenlemeleriyle 500 milyondan fazla Youtube görüntülenmesine sahip genç bir yetenek. Klasik ve popüler müzik arasındaki sınırları yıkan, vurucu ve etkileyici piyano stili ile dikkat çeken Bence, aynı zamanda “En Hızlı Piyanist” Guinness Dünya Rekorunu da elinde bulunduruyor. Dünyaca ünlü virtüöz piyanistle ilginç bir müzikal deneyim için Zorlu PSM’de yerinizi alın!

SAHNE SANATLARI

Sertab’ın Müzikali

11 Eylül – Zorlu PSM

Son iki yıldır izleyicilerini zamanda bir yolculuğa çıkaran Sertab’ın Müzikali, yeni sezonda Zorlu PSM’de! Bu özel şov hem bir konser hem bir gösteri hem de çok daha fazlası… Üstelik bu kez müzikalin koreografileri Beyhan Murphy tarafından özel olarak yenilendi. Öte yandan, 1967’den bugüne 200’den fazla Broadway yapımında ışık tasarımcısı olarak çalışan, Tony ödüllü Ken Billington da, Sertab’ın Müzikali için ilk defa Türkiye’ye gelecek ve gösterinin ışıklarına kendi dokunuşunu katacak. 

Aida

12 ve 13 Eylül – Aspendos Antik Tiyatrosu

Antik Mısır’da geçen Aida operası Aspendos’ta tarihi tekrar canlandırıyor. Antalya Devlet Opera ve Balesi tarafından Aspendos Antik Tiyatrosu’nda sahnelenecek muhteşem opera, Romalı komutan Radames ile tutsak Habeş Prensesi Aida’nın imkansız aşkını anlatıyor. 

Don Kişot’um Ben

14 Eylül – 88. İzmir Enternasyonal Fuarı İsmet İnönü Sanat Merkezi Kültürpark

Geçtiğimiz sezonun en iddialı prodüksiyonlarından Don Kişot’um Ben, Cervantes’in bulaşıcı deliliğe bir övgü niteliğindeki klasik eserini yepyeni bir metinle sahneye taşıdı. Bu sezon da sahnelenmeye devam eden oyunda, Don Kişot rolünde Ozan Güven bulunuyor. Şarkılar, danslar ve sahne tasarımlarıyla bol eğlenceli bir görsel şölene tanık olacaksınız.

SERGİLER

Contemporary Istanbul

12-15 Eylül arası – Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı

Her yıl Eylül ayında Türkiye ve dünya çağdaş sanatının en iyi örneklerini bir araya getiren Contemporary Istanbul bir kez daha kapılarını sanatseverler için açıyor. Şehrin gelişen sanat sahnesi, büyüyen sanat pazarı ve koleksiyonerler için bir platform oluşturan; ismini sanatsal çeşitlilik kavramıyla özdeşleştiren Contemporary Istanbul bu yıl 14. kez düzenleniyor. 

Canan Tolon – “Sen Söyle”

2 Şubat’a kadar – İstanbul Modern

İstanbul Modern’in yeni sergisi “Sen Söyle” ile Canan Tolon’un 1980’li yıllardan günümüze uzanan sanatsal birikimini izleyiciyle buluşutuyor. Sanatçının çizimden fotoğrafa, resimden yerleştirmeye uzanan kendine özgü ifade ve teknik arayışını görünür kılan sergi, aynı zamanda, Tolon’un Türkiye’de ilk kez bir müze çatısı altında gerçekleşen kişisel sergisi olma niteliğini taşıyor.

SİNEMA

Kız Kardeşler

Berlin Film Festivali’nde Altın Ayı ödülü için ana yarışmaya da seçilen Kız Kardeşler, annelerinin ölümünün ardından farklı yollara savrulmak zorunda kalan üç kız kardeşin hikayesini konu ediyor. Küçük yaşta öksüz kalan üç kız kardeş kasabaya farklı ailelerin yanına besleme olarak gönderilir ve yeni yaşamlarına uyum sağlamakta epey zorlanırlar. Bu ailelerin yanında tutunamayınca baba ocağına geri gönderilen kızlar, aradan geçen yılların ardından yeniden bir araya geldiklerinde kaçtıkları gerçeklerle yüzleşmek zorunda kalırlar.