Spago’da brunch, şimdiye kadar ki deneyimlerinizden oldukça farklı. Oscar ödül törenlerinin resmi partilerini düzenleyen şefin menüsünde, kendinizi gerçek bir Hollywood yıldızı gibi hissedebilirsiniz.
Yağmurlu bir pazar sabahı, karnım iyice aç, Nişantaşı’nda geçtiğimiz mart ayında açılan ve şehirdeki favori restoranlarımdan biri olan Spago’da brunch’a davetliyim. St. Regis Oteli’nin teras katında yer alan restorana çıkar çıkmaz içim açılıyor. Dışarıdaki kapalı havaya rağmen Maçka Parkı’nın yeşilliklerine ve Dolmabahçe üzerinden Boğaz’a bakan Spago, ferah ve aydınlık havasıyla “Günaydın!” diyor bana.
Masalara kolalı beyaz örtüler serilmiş, arka fonda hafif bir müzik çalıyor, garsonlar ahenk içinde servise başlamışlar. Normalde sadece öğle ve akşam servisine açık olan Spago’da bugün, 11 Ekim’de ilk kez pazar brunch’ı servis ediliyor. Alışkanlıktan gözlerim gayri ihtiyari bir açık büfe arıyor. Brunch deyince nedense bir büfe olmalıymış diye düşünüyorum. Halbuki Spago’nun iki Michelin yıldızlı şefi Wolfgang Puck, farklı bir brunch hayal etmiş ve hayata geçirmiş restoranında. 21 sene üst üste Oscar ödül törenlerinin resmi partilerini düzenleyen şef, Spago’daki brunch menüsünde seyahatlerinde keşfettiği favori lezzetlerini ve kendi imzasını taşıyan yemeklerini açık büfede değil; sofrayı donatarak sunuyor misafirlerine.
İlk etapta klasik kahvaltıyı çağrıştıran lezzetler geliyor masamıza. Tereyağı, ev yapımı reçeller, kruvasan, foccaccia ve simitten oluşan türlü türlü hamur işleri ile başlıyor ziyafetimiz. Hemen ardından ışıl ışıl Prosecco kadehleriyle beraber şefin ‘Amuse Bouche’ları yani tuna tartar külahları, falafel makaronlar ve mini burgerler ekleniyor lezzet serüvenine. ‘Amuse Bouche’ Fransız lokanta geleneğinden gelen, tercümesi “damak hoşluğu” olan, yemek öncesi minik tatlar anlamına geliyor…

Spago Tuna Tartar Külahları
Damaklarımız hazır hoşlaşmışken, üzerine ‘Spago’nun Favori Başlangıçları’ ekleniyor. Spago’nun menüsünden de tanıdık bu lezzetler arasında Çin Usulü Tavuk Salatası, Akdeniz Çoban Salatası, Balkabağı Tortellini, Sashimi Salatası ve Somonlu Pizza var. Somonlu Pizza benim de favorilerimden ve Spago’nun yıldızlı lezzetleri arasında geçiyor. Tüm bu saydıklarımla soframız tam bir şölen havasına bürünüyor.
- Mini Burger
- Blueberry Pancakes
- Çin Usulu Tavuk Salatası
- Istakozlu Karışık Salata
- Portakallı Çörek
- Kruvasan
O sırada masamızın yanına üzerinde rengarenk sebzeler ve içkiler olan bir servis arabası yanaşıyor ve park ediyor. Spago’da brunch’ın vazgeçilmez bir diğer parçası da meğer Bloody Mary kokteylleriymiş! Bloody Mary arabasından sorumlu barmenimiz “İçkinizi nasıl alırsınız?” diye soruyor. Seçeneklerimiz arasında hardallı, havuçlu, acılı ve tekilalı Bloody Mary var. Ben acılı ve havuçlu olanlardan tadıyorum biraz biraz. İkisi de muhteşem, tam kıvamında hazırlanmış. Bir daha içsem hangisini seçerim bilemiyorum ☺
Hayır, yemek henüz bitmedi. Daha devam ediyoruz. Sırada ana yemek seçimi var. Oldukça geniş bir yelpazede sunulan ana yemekler arasında bakın neler var neler… Kaymaklı Yaban Mersinli Pancake, Kızarmış Susamlı Bagel, Benedict Soslu Organik Poşe Yumurta, Istakozlu Karışık Salata, Hong Kong Usulü Levrek, Izgara Jumbo Karides, El Yapımı Linguini Makarna, Tavada Kızarmış Organik Tavuk, Shangai Noodle, Izgara Dana Burger ve Szechuan Usulü Izgara Steak… “Hollywood usulü brunch bu olsa gerek” diyerek, ana yemeklerden kendime Istakozlu Salata sipariş ediyorum ve oluyorum mest!
- Balkabağı Tortellini
- Somonlu Pizza
- Çarkıfelek Çikolata Kek
- Bloddy Mary Arabası
Bu yazıyı yazarken sanırım tekrar doydum, eminim siz de okurken doymuşsunuzdur. Fakat bizim brunch bununla da bitmiyor. Tabii ki bu kadar yemeğin sonunda bir tatlı gerekir diye düşünmüş şefimiz ve son etapta da sofraya Çarkıfelek Çikolata Kek, Portakallı Çörek ve Fuji Elma Çıtırı’ndan oluşan Spago’nun ‘paylaşımlık tatlıları’ geliyor. Her biri ayrı bir rüya, fakat çarkıfelek meyvesi delisi biri olarak çarkıfelek sorbe ile çikolatanın buluştuğu tatlı, beni benden alıyor.
Bu zengin brunch menüsünü, her pazar saat 11.00-15.00 arasında Spago İstanbul’da tecrübe edebilirsiniz. Menünün fiyatı prosecco ile 195 TL, prosecco’suz 180 TL. Size önerim bir önceki akşamdan itibaren fazla bir şey yemeden gitmeniz olacaktır ☺
Yazı: Serra Tükel