Nefes Pilates ailesi olarak bu etkinliği ilk duyurduğumuzda, bulutların üzerinde pilates keyfi fikri tüm üyelerimiz tarafından heyecanla karşılandı. Tabii ki bunun bazı zorlukları olacaktı ve amacımız da antrenmanlarını ve beslenmelerini düzenli takip ettiğimiz dostlarımızın sınırlarını biraz daha zorlamak, hatta onları hem bedenen hem de mental olarak daha üst seviyelere taşıyabilmekti. Tüm bunların yanında Karadeniz’in müthiş doğası ve harika yemekleri de ödül olacaktı.
Turumuz ve antrenmanlarımız doğası ve büyüleyici dağlarıyla bizi bizden alan Çamlıhemşin bölgesinde, pek de herkes tarafından bilinmeyen yaylalarda başlayıp zirvelere doğru devam edecekti.
İlk gün yaklaşık 2000 metre rakımda bulunan, Kaçkarlar’ın gözbebeği Gito’da konakladık. Bu tarz yüksek irtifa yürüyüşleri ya da antrenmanlar için öncelikle irtifaya bedeninizi alıştırmalısınız. Everest gibi dünyanın çatısına yapılan tırmanışların aylarca sürmesinin sebebi budur.
Yüksek İrtifada Vücudumuzda Neler Olur?
Konuyu biraz açacak olursak, 1000 metre ve üzerindeki yükseklikler genelde deniz seviyesinde yaşayan insanların hemen ayak uyduramayacakları bölgelerdir. Yani 1000 metreye kadar rakımı olan bir yerde hayatınızı sürdürüyorsanız muhtemelen sizi, 2 bin, 3 bin metrelere çıkardığımızda başınızda ağrılar, fiziksel yorgunluk ve bitkinlik hissedebilirsiniz.
1500 metre sonra çıkılan her 300 metrede Max V02 de % 3-4 azalma görülür. (Max V02 nedir diyenler, bkz. Google) Yani atmosfer basıncından dolayı aldığınız oksijende azalma olur. Ağız ve burun bölgenizi bir bezle sarıp dizi izlerken biraz nefes almaya çalışırsanız ne demek istediğimi anlayacaksınız. Not: Lütfen kendinizi boğmayın! 🙂
İrtifanın vücudunuza inanılmaz yararları olabileceği gibi zararları da olabilir. Tabii bu zararlar genelde 4000 metreye kadar olan irtifalarda, tabii kişilere göre farklılık gösterse de pek gözlenmez.
Bizim stüdyo olarak yapmak istediğimiz orta-aktif spor yoğunluğunda çalışan üyelerimize mini bir doping etkisi yaratabilmekti. Teorik olarak yüksek irtifada yapılan antrenmanlar deniz seviyesinde yapılanlardan daha hızlı fizyolojik değişimlere neden olur. Yüksek irtifada yapılan antrenmanlar sonucu kan hücresinde, hemoglobin ve eritrosit miktarında, mitakondri yoğunluğunda ve kas dokudaki enzimlerin düzeyinde artış meydana gelir.
Yüksek İrtifada Yapılan Antrenman Ne İşimize Yarar?
İrtifada yapılan bir haftalık antrenman ve kalış süresi sonunda deniz seviyesine dönüş yaptığınızı varsayarsak, iki, üç gün boyunca vücut direncinde artış, hemen ardından da kısa süreli bir placebo etkisi olacaktır. Bunu daha uzun süre yaşamak için üç haftalık kamplar gereklidir. Bu da “Bayram tatilinde Yunan’daydım kalamarlar, böcekler abarttık şekerim. Haftaya dört gün çimen suyuna sarı buğday ekmeği banıp yiyeceğim…” diyip detoks sularına sarılan sevgili kitlemiz için pek mümkün değildir. Keşke olsa! 🙂
İrtifa yürüyüşleri ya da antrenmanı yapacak arkadaşlarımızın dağ hastalıklarına karşı da uyanık olmalarında fayda var. Özellikle hayatında ilk defa böyle birşey yapacak olan kişilerde, yapılacak yürüyüşlerde bol bol mola vermeleri, sık sık sıvı tüketmeleri ve çok hızlı davranmamaları önerilir. Genelde baş ağrısı, baş dönmesi, ödem, sersemlik hissi, dudaklarda morarma, bulantı ve kusma gibi belirtiler olabilir.
Türkiye’de Bir İlk: 2400 Metrede Pilates
Kaçkar’da Gito’nun eteklerinde başlayan maceramız, Ambarlı Yaylası’ndan 12 Göller’e olan zirve yürüyüşümüzle devam etti. Ekibimizde hayatında ilk defa böyle bir maceraya girmiş olan arkadaşlarımızın dışında profesyonel eğitmen arkadaşlarım da görev aldı. Dağı fethedip buz gibi krater gölümüzde yüzdükten sonra inişe geçmeye başladık.
Bir diğer etkinliğimiz başlığımıza da konu olan ve Türkiye’de ilk defa gerçekleştirilen 2400 metrede bulutların üzerinde bir pilates seansıydı. Aslında ne kadar zor bir iş başardığımızı kalacağımız dağ evine döndüğümüzde anladık. Ama bedenen yorgunluk, zihnimizdeki huzurun ve ruhumuzdaki mutluluğun yanında hiçbir şey ifade etmiyordu.
Yanıbaşımızdaki güzelliği hayatınızda bir kez olsun tatmanızı, eğer imkanınız varsa dağları ve zirveleri zorlamanızı mutlaka öneririm; çünkü ruhunuzla başbaşa kaldığınız yerlerin sayısının giderek azaldığı bir dünyada bunu hak ediyorsunuz. Ve tabii ki çevreyi ve minik (bazen de pek minik olmayan) dostlarımızı da saygı ve sevgiyle kucaklamanızı dilerim…
Yazar: Toprak Erol Aydın
Nefes Pilates
www.nefespilates.com