Jacquemus, Provence’ın lavanta tarlalarını podyuma dönüştürerek tüm duyulara hitap eden bir moda şovuna imza attı.
Güney Fransa’nın Provence bölgesinin uçsuz bucaksız uzanan mor renkli lavanta tarlaları ressamlara ilham kaynağı olacak güzellikte yerler. Yaz aylarında açan çiçeklerle beraber renklenen tarlalar bu kez de bir modacıya ilham verdi.
“Ben Parisli değilim, Güney Fransa’danım,” diyen modacı Simon Porte Jacquemus, kendi adını taşıyan markasının 10.yılını kutlayan defilesi için bir lavanta tarlasını podyuma dönüştürerek unutulmaz bir gösteriye imza attı.
İlkbahar Yaz 2020 sezonunun hem kadın hem de erkek koleksiyonlarının tanıtıldığı defile, masmavi yaz gökyüzünün altında, arıların vızıltısı eşliğinde gerçekleşti. Pembe bir kumaşla sınırları çizilen podyum neredeyse yarım kilometre boyunca kıvrılarak uzanırken moda dünyasının son zamanlardaki en çekici fotoğraf kareleri için muhteşem bir fon oluşturdu. Sıcak havanın altında serapvari bir görüntüyle yürüyen modeller mor renkli bir rüyanın içinde salınır gibilerdi.
Defilesinin bir kartpostal gibi görünmesini amaçladığını söyleyen Jacquemus bunu kesinlikle başarmış. Koleksiyonundaki tasarımların renkleri de bu kartpostalın içinde esen yaz rüzgarlarını pekiştiren tonlardan seçilmişti. Markanın taşıdığı pozitif, enerjik, taze ve eğlenceli mesajları aktaran tasarımların büyük çoğunluğu androjen hatlarla çizilse de epey feminen görünen seksi elbiseler ve cazibeli topuklular da defilede boy gösterdi. Çantaların boyutları ise aşırı uçlarda geziyordu, neredeyse bir çadır gibi devasa çantaların yanında ilk bakışta zor fark edilen minicik modeller de vardı. Koleksiyonun geneline yayılan bol kesimli parçaların işçi giysisine benzeyen havası ise transparan üstlerle dengelenerek farklı bir tarz oluşturulmuştu.
Aynı zamanda hem sofistike hem de bir yaz kokteyli gibi uçarı bir defile yaratmak istediğini söyleyen Jacquemus, gerek doğal podyumu gerekse tasarımlarıyla moda dünyasına güneş ışığını getirmeyi başardı.