Lexus, LF-LC konseptini 2012 yılında Kuzey Amerika Uluslararası Otomobil Fuarı’nda ilk görücüye çıkardığında, model çağının çok ötesindeki görüntüsüyle otomobil tutkunlarının dikkatini çekmiş, o günler için oldukça fantastik bir araç olarak kabul edilmişti. Aradan geçen 5 yılın ardından hayaller gerçek oldu ve bu konsept araç, geçtiğimiz günlerde 2018 Lexus LC 500 olarak otomobil dünyasını selamladı. Üstelik BMW, Jaguar, Mercedes ve Porsche gibi lüks otomobil dünyasındaki iddialı rakiplerine epey zor günler yaşatacakmış gibi görünen yeni Lexus, safkan V8 motoruyla dikkat çeken LC 500 ve hibrit sisteme sahip 500H modelleriyle gerçekten de çok sıkı geliyor.

V8 motorla güçlendirilmiş Lexus LC 500, spor otomobil deneyimini sonuna kadar yaşatacak tüm teknik özelliklere sahip. 467 beygir güce sahip model, 0-100 km/s hızlanmasını 4.5 saniyenin altında gerçekleştirebiliyor. 10 ileri otomatik şanzımana sahip araç, bu sayede seri vites geçişleri ile hızlanmayı son derece etkin kılıyor. Lexus’un hibrit motora sahip LC 500H modeli ise 3.5 litrelik V6 motoruyla, 0-100 km/s hızlanmasını 5 saniyenin altında alabiliyor.

Bununla birlikte her iki model, teknik bakımdan ne kadar dikkat çekici olsalar da onları asıl özel kılan, hem iç hem de dış görüntüde ortaya çıkan tasarım detayları. Piyasaya çıkar çıkmaz yollara ayrı bir görsel keyif katacağı aşikar olan her iki modelin de Alcantara deri kaplama kapıları, gerçek metal dokunuşları ve heykelsi bir görüntüye sahip iç tasarım detayları, otomobillerin son derece yenilikçi dış tasarımlarıyla bir hayli uyumlu. Görünen o ki Premimum marka kimliğini en ince ayrıntısına kadar koruyan Lexus, bu iki model için de en iyisini yapabilmek üzere epey çaba harcamış.