Noel ve yeni yıl için hazırlıklar tüm dünyada son sürat devam ederken, Londra’nın bu zamanda ışıl ışıl sokaklarıyla bir başka güzel olduğunu düşünüyorum. İşte Londra’da Noel izlenimlerim ve şehrin en hip mekanları…

Londra’da Noel denince akla gelen ilk etkinlik olan Winter Wonderland, Kasım’dan yeni yılın ilk gününe kadar Hyde Park’ta ziyaretçilere açık. Pırıl pırıl dekorasyonu, yılbaşı coşkusunu yaşatan eğlenceleri ve inanılmaz enerjisiyle sizi Noel havasına büründürecek, bu yüzden buraya uğramayı sakın unutmayın.

Bir Otelden Çok Daha Fazlası

Londra’nın en yenisi The Curtain otel kapılarını altı ay önce Shoreditch bölgesinde açtı. Yüz yirmi odadan oluşan otel aslında daha çok bir yaşam alanı. Otelin altında Member’s Club, SPA, bar, gece klübü ve bir de restoran bulunmakta. Otelin çatısında ise yaz kış açık bir havuz var. Kahvaltıyı odanız dışında çatıda almanız da mümkün. Oteli ev gibi yapmışlar, ortamı size evdeymişsiniz hissini yaşatıyor. Otelin yaşam alanları arasındaa bir “Member’s Club” olması da Londra’dayken yeni arkadaşlar edinmenizi kolaylaştırıyor.

Londra’nın En ‘Hip’ Lezzet Durakları

Kiln Soho yemek yemeyi çok sevenler için bir cennet. Thai restoranı olarak geçiyor ama toprak kaplarda pişirdikleri yemekleri, kuyuların içinde pişen et ve balıkları, konsepti ve menüsü çok başarılı. Sakın rezervasyonsuz gitmeyin ve yemek sonrası çok plan yapmayın. Kiln Soho ayrıca öğle yemekleri için de açık, eğer acıyı seviyorsanız doğru adrestesiniz.

Kitchen W8 restoranı, bir sokak arasında kalan, 1 Michelin yıldızlı bir restoran. 2011 yılından beri yıldızlarını koruyorlar. Set menüsü, kullanılan her ürün ve yemeklerin tatları muhteşem.

Kensington bölgesinin favorisi olan bu restoran ayrıca dünya yıldızları tarafından da tercih ediliyor; burada Tom Cruise, Armani ya da İngiliz kraliyet aile üyeleri ile karşılaşmanız mümkün.

Frenchie restoran ise bir Fransız restoranı. Paris’ten sonra Londra‘ya açtıkları restoranları ile popülerliğini koruyorlar. Açık mutfak, minik paylaşımlıklar, Fransız şarapları ve peynirleri ile keyifli saatler geçireceğiniz bir yer. Covent Garden bölgesindeki Frenchie’nin hafta sonları çok kalabalık olduğunu da söyleyeyim.

Londra’da olup da high tea yapmamak olmaz. Lanesborough otelin The Withdrawing adlı odasında  çay expertinin anlatımlarıyla gerçekleşen inanılmaz sunumlu çay seromonisi ile tam bir İngiliz akşam üstü yaşıyorsunuz. Her gün saat bir ile 5 buçuk arası servise açıklar, ancak asla rezervasyon yaptırmadan gitmeyin.

Shoreditch bölgesindeki Joyeus Bordel kokteyl barı ise, 2016’nın en iyi barlarından biri seçilmiş. Avrupa’nın farklı yerlerinde kokteyl barı açan sahibi, bütün tecrübelerini burada toplamış. Yağmurlu karanlık Londra günlerinde her gün tekrar tekrar gitmek isteyeceğiniz bir mekan. Menüde seçenekler az, ama tatları bir harika. Retro disco müzikleri dinleyebileceğiniz, tam bir retro kokteyl barı.

Yazar: İlker Topdemir

Instagram: ilkertopdemir
Email: [email protected]