Carapate, retro bir stile ve kompakt bir gövdeye sahip bir karavan modeli ve aynı zamanda doğa tatilleri için ideal bir yol arkadaşı.
Koronavirüsün hayatımıza getireceği ‘yeni normal’ düzende, seyahat ve tatil alışkanlıklarımızın da en azından bir süreliğine bile olsa büyük ölçüde değişeceği öngörülüyor. Bu insan kalabalıklarından uzak, doğaya yakın olmak ve kendimize ait konaklama yerlerini tercih etmemiz demek. Bu iki koşulun birleşimini düşündüğümüzde ise karavan tatillerinin popülerlik kazanacağını tahmin etmek zor olmuyor. Bu da önümüzdeki dönemde bol bol, çeşit çeşit karavan tasarımlarıyla karşılaşacağımız anlamına geliyor. Fransız tasarımcılar Fabien Denis and Jean-Marie Reymond’un imzasını taşıyan Carapate adlı karavan da bunlardan biri.
Carapate sadece 3 metre uzunlukta, 6 metrekarelik bir karavan. İlhamını 1930’larda ilk ortaya çıkan ‘tear drop’ yani göz yaşı biçimindeki mini karavanlardan alıyor. Carapate, bir karavan tatilinde evindeki konforun aynısını arayanlar için değil, ama şehirden uzaklaşırken rahatça konaklayabileceğiniz stil sahibi bir yer arıyorsanız tam size göre.
Carapate’ın minik boyutları ona birçok avantaj sağlıyor tabi bunlardan en önemlisi en dar yollarda bile rahatça çekilebilmesi ve park etmek için çok geniş alanlara ihtiyacınızın olmaması. Özel bir kontrplaktan üretilen model aynı zamanda çok hafif, yani kompakt bir otomobilin bile çekebileceği bir yapıya sahip.
Karavanın ekstra büyük kapısı gezginlere dışarıyla daha fazla bütünleşme imkanı sağlarken tavan ve yanlardaki pencereler de gün ışığının bol bol içeri girmesine izin veriyor. Carapate’ın içi de kompakt gövdesinden maksimum oranda faydalanılmak üzere tasarlanmış. Tasarımcılar karavana iki yetişkin ile bir çocuğun yatabileceği bir alan kazandırırken, mutfak bölümünü ise bir çekmece şeklinde tasarlamış. Böylece kullanılmadığı zamanlarda gözden uzak olan mutfak, yemek zamanı geldiğinde ister karavanın içine ister dışına doğru açılabiliyor. Ayrıca içeride raflar, kumaş torbalar ve fileler gibi birçok eşya depolama seçeneği de bulunuyor.
Karavanın içi de dışı gibi ahşap detayları ve renk skalası ile 1960’ların yat tasarımlarını anımsatan nostaljik bir etki bırakıyor. Carapate’ı kendi ihtiyaçlarınıza göre kişiselleştirebileceğiniz farklı alternatif paketler de var örneğin güneş paneli ve bir akü sistemi ekleyerek ıssız doğada daha uzun süreli kaçamaklara yetecek kadar enerji elde edebiliyorsunuz.
Carapate’ın tasarımcıları bu karavanı doğada konforlu konaklamanın daha ulaşılabilir olması için tasarlamış, şu an için Avrupa’da bazı ülkelerde satılan karavanın fiyatı 16.500 dolardan başlarken daha sadeleştirilmiş bir alternatif olan Carriole modeli ise 12.500 dolardan başlıyor.