Huzurun ve dinamizmin müthiş bir uyumla birleştiği, ütopik denilebilecek tüm fikirleri ve yaşam tarzını kendinde toplamayı başarmış, kendisi minik, kalbi dev bir ülke…

Singapur a uzun zaman önce ilk gittiğimde, şehirle ilgili olarak ilk dilimden dökülenler “Burası bir çocuk için cennet!” sözcükleri olmuştu. Şehirde gruplar halinde, her yaştan çocukla karşılaştığım pek çok yer oldu. Hayvanların kafeslerde değil de, maksimum doğal ortamları korunarak bakıldığı ve dünyanın en güzel hayvanat bahçesi olduğunu düşündüğüm Singapur Hayvanat Bahçesi, hayran kaldığım Science Centre ve başlı başına bir eğlence adası olan Sentosa Island , adeta tüm şehri açık bir oyun parkı hissiyle algılamama sebep oldu. Dolayısıyla bu şehrin/ülkenin benimle konuşmaya başlaması, büyükler için tasarlanan oyuncaklardan ziyade, onu çocukların gözünden görmemle gerçekleşti.

Singapur un her ırka, her türlü inanış biçimine ve dile kollarını açan, bu ahenk içinde herkesi mutlu eden atmosferi beni her defasında sarıp sarmaladı. Şehrin Amerika yı aratmayan gökdelenleri, iş merkezleri ve bitmek bilmeyen alışveriş merkezleri arasında bile hep bu huzuru ve uyumu yakaladım.

Şehrin hiç bozulmayan enerjisinin sebebini ise Singapur da değil de, İstanbul da tanıştığım Brenda ve Tham adlarında harika bir Singapurlu çiftle tanışınca anladım. Singapur tertemiz, düzenli ve güvenli olsa da devlet, çok önemli bir konuda takdir edilesi ve hayran kalınası bir sistem uyguluyordu. Bu çok uluslu, çok renkli ve çok farklı inanışların olduğu ülkede, insanların farklı kültürlerle  kaynaşmasını sağlamak ve sadece kendi topluluklarına odaklı yaşamalarını önlemek için, Malezyalı, Çinli, Hintli gibi farklı ulusların aynı semtlerde, mahallelerde oturması ve birbirlerinin geleneklerine, inanışlarına ve günlük yaşantılarına alışık olmaları teşvik ediliyordu. Bu kadar ütopik denilebilecek bir uygulamanın oldukça özenli ve dikkatle takip edildiğini de Brenda ve Tham verdikleri diğer örneklerle desteklediler. Bu sefer sözcükler ağzımdan dökülmedi, bunun yerine ağzım açık kaldı. Sadece çocuklar için değil, büyükler için de bir masal diyarı olan Singapur, gözümde bir defa daha devleşmişti.

Her geçen sene daha da parıldayan minik dev Singapur da yıl boyu etkinliklere ve kutlamalara sık sık rastlamak ve seyahat tarihlerini bu neşeli zamanlara getirmek mümkün. Çin Yeni Yılı nın kutlandığı şubat ayı, şehirde kaçırılmaması gereken kutlamaların başında geliyor. Caddelerin, alışveriş merkezlerinin ve Çin tapınaklarının daha fazla ışıldadığı bu üç hafta boyunca sokaklarda karşınıza rengarenk, devasa aslan kostümü giymiş dansçılar çıkarsa şaşırmayın. Şehirde bu atraksiyonları en fazla yakalayacağınız yer ise kuşkusuz Chinatown. Bununla birlikte kutlamalar sadece Chinatown ile sınırlı değil, Singapur un çok uluslu kimliğini en iyi göreceğiniz yerlerden biri de Marina Bay Waterfront ta düzenlenen ve binlerce kişinin gökyüzünü kaplayan konfetiler ve maytaplar eşliğinde rengarenk kostümleriyle yürüdüğü, eğlendiği, dans ettiği Chingay Parade.

Singapur, Malay dilinde aslan şehir anlamına geliyor. Kafası aslan, vücudu balık olan Merlion heykeli de bu aslan şehir in sembolü. Singapur Nehri nde bir saatlik bir tekne gezintisi yaparak hem Merlion heykelini görmek hem de Singapur un modern yüzüne tanıklık etmek mümkün. Clarke Quay de başlayıp biten tekne turu sonrasında, nehir boyunca sıralanmış ve ülkenin kimliğini oluşturan tüm mutfaklardan tatlar bulabileceğiniz restoranlardan birinde oturmak ise ayrı bir keyif. Singapur, dünya mutfaklarına açık damaklar için baş döndürücü lezzetler sunan bir ülke.

Clarke Quay ve Merlion heykelinin yakınlarına gelmişken nehrin kenarında yer alan Esplanade de gözünüzden kaçmayacak. Konser, tiyatro ve pek çok sahne sanatı performanslarının düzenlendiği Esplanade, burada popüler bir meyve olan dev bir durian ı çağrıştırıyor. Şehre son yıllarda katılmış olan Marina Bay Sands te yer alan ikonik Art Science Museum ise sanat, mimari, tasarım ve teknoloji gibi alanlarda pek çok sergiye ev sahipliği yapıyor. Tabii futuristik bir tasarıma sahip olan müzenin yanı sıra burada en çok ilgi gören yerlerin başında Marina Bay Sands in nefes kesen sonsuzluk havuzu geliyor.

Singapurlular alışverişi çok seviyorlar ve bunu da inkar etmiyorlar. Sokaklarında geçirdiğiniz her dakika, sizi birbirinden cazip dükkanlara yöneltse de, şehrin sunduğu diğer cazibelerden faydalanıp, alışverişi son dakikaya bırakabilirsiniz. Zira üst üste Dünyadaki En İyi Havaalanı seçilen Changi Havaalanı, şehirdeki alışveriş ve eğlence imkanlarını aratmayacak kadar renkli.

Son olarak ayrılmanın zor olduğu huzurlu, dinamik ve renkli Singapur için, Avatar filminin dünyada vuku bulmuş hali demek kesinlikle abartı olmaz.

Seçil Sağlam