Mutluluk nedir sizce? Belki vapurda martılara simit atmak, belki sevgiliyle elele deniz kenarında yürümek, belki iyi bir kariyere sahip olmak ya da başarı, belki de soğuk kış günlerinde dostlarla içilen bir fincan kahve. Yaşamımızın temel amacı… Ruhun gıdası… Aristoteles ise mutluluğu ruhun mükemmel etkinliği olarak tanımlar.
İçten bir gülümsemedir mutluluk çoğu zaman. Güldüğümüz zaman daha çok endorfin salgılarız. O zaman belki de çikolata yemek yerine daha çok gülümsemeyi tercih edebiliriz. Böylece hem kilo almayız hem de daha çekici görünebiliriz. Bunu ben söylemiyorum, bilim adamları söylüyor.
Aslında basit egzersizlerle de mutluluğu hayatımıza aşılayabiliriz. Örneğin kahkaha yogası; gülümsemeyi unutan yetişkin insanlara gülmeyi öğretiyor. Stresi ve mutsuzluğu geride bırakmak için ideal. Amerika da oldukça popüler olan kahkaha yogası, şu an tüm dünyada oldukça yaygın ki derin nefes alıp vücudu esnetmenin, 10-15 dakika boyunca kahkaha atmanın, sizi 10 yaş gençleştireceğinden emin olabilirsiniz. Oysa 1940 larda Fort Motor da çalışan John Golla, mesai saati içerisinde arkadaşlarıyla güldüğü için disiplin cezası almış, ardından bir de kendi kendine gülümsediği için işten çıkarılmıştı. Baktığımızda bugün birçok şirket, kahkaha yogası seminerleriyle, çalışanların stresini azaltıp iş hayatında daha verimli ve daha aktif olmalarını sağlamaya çalışıyor.

Kahkaha Yogası
Peki mutlu ve pozitif olmanın bizi hastalıklardan koruduğunu da biliyor muydunuz? Gülmek kan dolaşımını hızlandırır; doğru iletişim kurmamızı sağlar, özgüvenimizi arttırır ve alerjilerin etkisini azaltır. Ayrıca bağışıklık sistemimizi güçlendirir ve oksijen seviyemizi düzenler. Astım,bronşit ve grip gibi solunum yolları enfeksiyonu şikayetlerini azaltır. Dahası kahkaha atarak karın bölgesindeki yağlardan kurtulabilir; kanserle savaşan hücrelerin daha aktif hale gelmesini sağlayabilirsiniz.
Öyleyse sizi güldürecek harika bir gösteri tavsiye edeyim. Prömiyeri geçtiğimiz ay yapılan ve yoğun istek üzerine hala sahnelenen Yılmaz Erdoğan ın ‘Münaşaka’ adlı gösterisi. Yılmaz Erdoğan’ın kendi hayat kesitlerinden hikayelerin anlatıldığı ve 12 yıl aradan sonra sahnelenen gösteride Yılmaz; Monica Belluci ve Russell Crowe ile yaşadığı film anılarından,
telefonun ilk yıllarından ve gelişen teknoloji ile başına gelen talihsiz olaylardan bahsediyor. Kısacası sıcacık, samimi, espirili, kahkahadan göz yaşlarınızı tutamayacağınız ve kaçırırsanız pişman olacağınız bir gösteri. Kesinlikle gülme garantili… Derin bir nefes alın ve hayatın tadını çıkarın.
Yazı: Nurcan Karaçam

Yılmaz Erdoğan

Dünya Kahkaha Günü / Hindistan