Bu yıl 70 bin kişiye ev sahipliği yapan sıra dışı festival Burning Man’deki dev enstalasyonlar robotların yükselişini kanıtlar nitelikteydi.
Her yıl Nevada Çölü’nde dev bir şehir kuruluyor, distopik bir film setini andıran bu şehrin konukları yani festival katılımcıları bir hafta boyunca hayatlarının en eşsiz deneyimini yaşıyorlar. Burning Man’in en önemli özelliği ise eşitlik, ifade özgürlüğü ve etnik çeşitlilik gibi hiç değişmeyen on temel prensibinin bulunması.
Burning Man, katılımcılarının özgün kostümleriyle öne çıksa da festivalcilerin verdikleri pozlara fütüristik bir arka plan sağlayan enstalasyonların olmadığı bir Burning Man de düşünülemez. Burning Man festivalinde sanata ticari bir anlam yüklenmiyor, aksine festival alanına kurulan enstalasyonlar, katılımcıların hep beraber paylaştığı eşsiz deneyimi pekiştiren etkileşimci ve yaratıcı birer araç haline geliyor.
Her yıl seçilen ana temaya göre düzenlenen festivalin bu yılki başrolü robotların oldu. “I, Robot” adlı tema günümüzde robot teknolojisinin ve yapay zekanın yükselişini gözler önüne serdi. Sınırsız özgürlüğün geçerli olduğu Burning Man kültürü, bu özgürlükle şekillenen sanat formlarını bir kez daha ortaya çıkardı.
Bir festival ile sanat gösterisi karışımı olan bu dev etkinlikte en çok fotoğraflanan enstalasyon ise BIG adlı mimarlık firmasının tasarladığı dev küre oldu. Çölün sonsuz düzlüğünü ve insanları yansıtarak farklı bir görsel algı yaratan küre geceleriyse altına yerleştirilen özel ışıklarla aydınlatıldı.