New York Botanik Bahçesi, 16 Mayıs- 1 Kasım tarihleri arasında sıradışı bir sergiye ev sahipliği yapıyor. Meksikalı ressam Frida Kahlo’nun evinin kapıları ziyaretçilere açılıyor.
Genellikle kendi iç dünyasını resmettiği otoportreleri, Diego Rivera’ya olan saplantılı aşkı ve acılarla dolu çalkantılı yaşamıyla kuşkusuz Meksika’nın gelmiş geçmiş en önemli kadın sanatçısı Frida Kahlo. New York Botanik Bahçesi’nde kasım ayına kadar sürecek sergi ise hayranlarını, ünlü sanatçının Meksika’daki egzotik evinin aynısıyla buluşturuyor ve bu açıdan bir ilk olma özelliğini taşıyor.
‘Frida Kahlo: Sanat, Bahçe ve Yaşam’ adlı sergi, New York’ta son 10 yılda sanatçıya adanmış ilk kişisel sergi olması açısından da bir hayli önemli. Frida Kahlo’nun stüdyosunun kendine has kobalt mavisi duvarları ve bahçesiyle, Meksika’daki egzotik evi La Casa Azul, yani Mavi Ev’in aynısının kurulacağı sergide, sanatçının farklı yönlerine dikkat çekilecek. Meksika’ya özgü bitki ve çiçeklerin yer alacağı serginin bahçe kısmı, Kahlo’nun doğa ve bitkilerle kurduğu ilişkiyi öne çıkarırken; sanatçının doğa motifleri üzerine 14 resminin ve eskizlerinin yanısıra az bilinen oto portreleri de sergilenecek. Ziyaretçiler, sağlı sollu Meksika bitkileriyle kaplı, volkanik kayalarla döşenmiş patikada yürüyerek, sanatçının stüdyosunun yanısıra Kahlo ve Diego Rivera tarafından tasarlanmış Pre- Kolombiya döneminden bir piramidin küçültülmüş versiyonunu da görebilecekler.
Daha önce yapılmış ve genelde sanatçının canlı ve yoğun renk kullanımıyla öne çıkan tablolarının ziyaretçilere açıldığı resim sergilerinden farklı olarak, Bronx Botanik Bahçesi’ndeki yerleştirme, Kahlo’nun doğayla olan ilişkisini ve bu ilişkinin sanatçının eşsiz hayalgücünün de katkısıyla çalışmalarına yansımasını göstermesi açısından da dikkat çekici. Kaldı ki Frida Kahlo’nun, ürettiği 800’den fazla bitki çeşidiyle çığır açan botanik mucidi Luther Burbank’i resmettiği ünlü tablosu da sergide görülebilecek eserler arasında.
New York Botanik Bahçesi, 2012 yılında benzeri bir sergiye ev sahipliği yapmış, Claude Monet’nin Giverny’deki bahçesinin bir örneği Bronx’a taşınmıştı. Frida ile benzeri bir yerleştirmenin ikinci kez yapılacağı proje, duyulduğu ilk günden beri basın ve sanatçının hayranları tarafından ilgi görüyor. Eğer kasım ayına kadar yolunuz New York’a düşerse, belki de Kahlo’nun sanatına yepyeni bir açıdan bakmanızı ve şimdiye kadar görmediğiniz yepyeni detayları fark etmenizi sağlayacak bu sıradışı sergi kesinlikle kaçmaz!
