Erişmek istediğiniz hedeflerinizi on ikiden vurmanın püf noktalarından biri, onlara bakış açınızı değiştirmek.
Özellikle yılın bu döneminde, bir önceki yılın sonunda heyecanla aldığınız kararları uygulamaktan yavaş yavaş vazgeçiyorsanız, merak etmeyin, yalnız değilsiniz. Herkes en yüksek hedeflerine ulaşmak istiyor ama değişmek güç bir süreç. Aldığımız kararları uygulamak ve geçirmek istediğimiz değişimleri deneyimleyebilmek istikrar ve sabır istiyor, ancak gözden kaçırdığımız bir nokta daha var: Bu kararlara ve hedeflere bakış açımız.
Kararlarınızı alırken kurduğunuz cümleleri düşünün, “Spor yapmalıyım”, “Para biriktirmeliyim”, “Daha çok kitap okumalıyım”. Genellikle kendimize bu gibi şeyler söylüyoruz, bunlar da belli bir yere kadar işimize yarıyor ama bir yerlerde takılıyor. Aslında bunun sebebi, karar listemizi ‘yapacaklar listesi’ olarak düşünmemiz. Bunlar da kendimize verdiğimiz görevler haline geliyor. Hatta belki de bu kararları yalnızca kendimiz istediğimiz için değil etrafımızdaki diğer kişilerin uyguladığı şeyler olduğu için alıyoruz. Bu nedenle kararlarımızın bizi hedefimize götürecek motivasyon gücü düşüyor.
Eğer kararlarınızı hayata geçirmeye çalışırken kendinize “Bu benim gerçekten arzuladığım bir şey mi?” sorusunu sormuyorsanız, birçok kişi gibi siz de en önemli noktayı gözden kaçırıyorsunuz demektir. Hedeflerimizin ardında yatanlar arzularımız olmalı, eğer uyguladığınız bir kararınız hayatınıza keyif ve tatmin getirmiyorsa, demek ki bu sizin isteyerek verdiğiniz bir karar değil.
Gerçek arzularınız ve hedeflerinizin birbiriyle uyumlu olması gerekiyor, bu yüzden de ‘yapılacaklar listesi’’ni ‘olmak istediklerim listesi’’ne dönüştürmeniz öneriliyor. Bunu yapmak için de bakış açınızın değişmesi önemli. Önce ne olmak istediğinizin bir listesini yapmakla işe başlayın. Hayatınıza hangi aktivite ve deneyimlerin en fazla keyif kattığını düşünün. Dilerseniz bunu hayatınızın sağlık, kariyer, ilişki, aile gibi farklı alanlarına yayarak da planlayabilirsiniz. Olmak istedikleriniz listesini hazırladıktan sonra yapılacaklar listenize bakın, arzularınızla verdiğiniz kararlar birbirine uyuyor mu? Uymuyorsa değişiklik zamanı gelmiş demektir!
Örneğin yazar olmak isteyen birinin günlük yapılacaklar listesinde “Her gün 15 dakika yazı yaz” olursa, arzu ettiği şeyle yapması gereken şey birbiriyle bağlantılı olduğu için, daha yüksek bir motivasyonla bu kararını uygulaması ve hedefine adım adım yaklaşması daha mümkün olacak. “Daha düzenli biri olmak istiyorum” diyorsanız, yapılacaklar listenizde “giymediğin giysileri ihtiyacı olanlara ver” olabilir. Yapılacaklar listenizi güncellerken ikileme düştüğünüzde olmak istedikleriniz listenize geri dönün ve orayı referans alın.
Eğer ne olmak istediğiniz aklınızda net bir biçimde belliyse kimse sizi bu yolunuzdan döndüremeyecek, ancak değerlerinizle bağdaşmayan bir şeyi zorunlu hissettiğiniz için yapacaksanız, bu değişmenizi ve gelişmenizi sağlamayacak.
Aslında bu çok sık düşülen bir odaklanma sorunu. Kendinize koyduğunuz hedef ne olursa olsun şu soruyu sormanız gerekiyor “Bir şeyi yapmaya mı yoksa olmaya mı odaklanıyorum?” Evet, büyük hedeflerin peşinden gitmek zor ancak imkansız değil. Eğer önceliklerinizin ve arzularınızın ne olduğunu iyi bilirseniz, hedefinize giden yol daha az dolambaçlı ve daha kolay yürünebilir olacak.