İnternet üzerinden gerçek bir mağaza deneyimine hazır mısınız? Çok yakın bir gelecekte, sanal gerçeklik teknolojisi sayesinde dünyanın tüm gerçek mağazalarını online ortamda keşfetme lüksüne sahip olacaksınız.
Online alışverişin hayatımızı kolaylaştırdığı bir gerçek. Bu sayede uzun kasa kuyruklarını beklemeden, hatta o çok beğendiğimiz Tory Burch marka ayakkabının son çiftini satın almak için mücadele vermeden, evde ayaklarımızı uzatarak, istediğimiz her şeye birkaç tıkla sahip olabiliyoruz. Sonuçta yoğun çalışma temposunda birçoğumuzun saatlerini alışverişe harcayacak kadar zamanının olmadığı düşünülürse, online alışveriş şüphesiz çok büyük bir konfor. Peki ya çeşit çeşit elbise, ayakkabı ve aksesuar reyonunda kendini kaybederek dolaşmanın verdiği keyif ya da online mağazada bulunmayan, tam da hayalinizdeki ayakkabıyı tozlu raflarda keşfetmenin yaşattığı o haz? Neyse ki online alışverişin rahatlığını gerçek alışveriş keyfiyle birleştirmemize çok az kaldı. Mobil cihazlar ya da bilgisayarınız üzerinden en sevdiğiniz mağazayı ziyaret ettiğinizi, ekran üzerinden mağaza reyonlarında dolaştığınızı hayal edin. Evden dışarı çıkmadan, sanki mağazadaymışçasına gerçekleştirebileceğiniz bir alışveriş deneyiminden bahsediyorum.
Ikea Kataloğu
Aslında şu an gerçekleşmesi uzun sürecek bir hayal gibi görünse de özellikle son bir yıldır sayısı giderek artan sanal gerçeklik gözlükleri sayesinde, çok yakın bir gelecekte gerçeğe yakın sanal alışveriş ayrıcalığını gerçekleştirmek mümkün olabilecek. Online arama yaptığımızda pek çoğunun isminin önüne eklenmiş ‘sanal’ kelimesinden farklı olarak, sanal gerçeklik teknolojisi aslında gerçek dünyadaki mağazalara çok yakın bir deneyim sunuyor. Bu da artık kahvenizi yudumlarken sevdiğiniz mağazalardaki ürünleri daha yakından inceleyerek onları daha detaylı olarak keşfedebilmeniz, online ortamda sosyalleşebilmeniz, kısacası arama kutuları ve sabit resimler tarafından domine edilen e-ticaret sektörünün bir anlamda hayat kazanabilmesi anlamına geliyor.
Kaldı ki günümüzde bu teknolojiye geçmek için hazırlığını tamamlamış çok sayıda marka ve sanal alışveriş dönemine yaklaştığımızı kanıtlayan çok sayıda örnek bulunuyor. Üstelik son yıllarda yapılan araştırmalara göre tüketiciler de gerçeğe çok yakın bu alışveriş deneyimini tatmak için sabırsızlanıyor. Şikago merkezli halkla ilişkiler şirketi Walker Sands’in 2015 yılında yaptığı bir araştırmaya göre, ankete katılan tüketicilerin üçte birinden fazlası (%35), ürünleri sanal olarak deneyimleme ayrıcalığının onları daha fazla online alışveriş yapmaya teşvik edeceğini ifade ediyor. Bununla birlikte ankete yanıt verenlerin yüzde 66’sı sanal alışverişle doğrudan ilgilendiğini kabul ediyor.
Markaların yakın dönemde konuya yönelik benzer girişimleri de aslında sanal alışveriş dönemine çok yakında gireceğimizin habercisi. 2014 yılında IKEA’nın kataloğuyla birlikte tanıttığı artırılmış gerçeklik uygulaması, müşterilerin mobil cihazlardaki kamera özelliğini kullanarak, herhangi bir mobilyanın evlerinde nasıl görüneceğini, ev dekorasyonuyla uyumlu olup olamayacağını görmelerini sağlıyordu.
İngiltere’de halihazırda markalar için sanal mağazalar tasarlayan Trillenium adında bir şirket bulunuyor. Firma tarafından geliştirilen bu teknoloji sayesinde alışveriş severler, sanal mağazalarda turlama imkanına, ürünleri farklı açılardan inceleme ayrıcalığına ve arkadaşlarıyla online ortamda fikir alışverişi yapabilme özgürlüğüne sahip oluyorlar. Aynı şekilde otomobil şirketleri de bu teknolojiyle yakından ilgili. Bir arabayı internet üzerinden satın alma düşüncesi kulağa garip gelse de online ziyaretçilerin doğrudan satış asistanıyla bağlantıya geçerek, satın almak istedikleri bir otomobili yakından görmelerini sağlayacak bir sistem geliştirildi. Google Glass kullanan bir satış asistanının gözünden otomobilin tamamen görüntülenebildiği sistemde, online müşteriler ilk defa kanapeden kalkmadan, gerçek zamanlı ve kişiselleştirilmiş bir tecrübe yaşayarak, gerçek bir araba koltuğuna ‘uzaktan’ oturabiliyorlar. Whisbi tarafından geliştirilen bu çoklu kanal teknolojisi sayesinde günümüzde çok sayıda otomobil firması, online ziyaretçilerinin tek bir tıkla fiziksel mağazalara ışınlanmasını sağlayabiliyor. Kaldı ki yapılan araştırmalara göre 2020 yılına gelindiğinde yeni araba satışlarının yüzde 60’tan fazlasının dijital kanallar üzerinden gerçekleşmesi öngörülüyor.
Tüm bu örneklere bakıldığında kişiselleştirilmiş online alışveriş teknolojisinin emin adımlarla yaklaştığına şüphe yok. Sanal gerçeklik teknolojisinin e-ticaret sektörüne tamamen hakim olmaya başlamasıyla, online alışveriş sektöründe faaliyet gösteren pek çok şirket müşteri çekmek için sıradışı çözümler üretmek zorunda kalacak. Hatta kimbilir, belki kendi mağazasını ekonomik nedenlerle açamayanlar için de sanal alışveriş teknolojisi yepyeni kapılar aralar. Bekleyelim ve görelim…
