Pedro Almodovar’ın yeni filmi ‘Julieta’, vizyona girdi. Seyirci, her zamanki Almodóvar etkisini yakalayamadığını söylese de, bu durum Almodovar’ın pek umrunda değil. Film, Julieta’nın sevgilisiyle Portekiz’e yerleşmeye karar verdiği sahneyle başlıyor. Fakat gelen bir mektupla, Julieta kararından vazgeçiyor ve sevgilisinden ayrılıyor.
Julieta’nın geçmişine dönmemize sebep olan bu mektup, 12 senedir görmediği kızından geliyor. Tam o günlerde kızının arkadaşıyla karşılaşması da her şeyi derinleştiriyor. Sonra bir flashback’le Julieta’nın trende eşiyle nasıl tanıştığını izliyoruz. Sık flashback’lerle bugüne dönüyoruz ve Julieta, kızına uzun bir mektup yazmaya koyuluyor. Bu mektup, sıradan bir mektup değil elbette, bir yüzleşme, günah çıkarma mektubu…
Filmde Adriana Ugarte Julieta’nın gençliğini oynarken, Emma Suárez’i olgun Julieta rolünde izliyoruz. Her iki ismin de son derece başarılı olduklarını gönül rahatlığıyla söyleyebiliriz. Film, her şeyin ötesinde bir annenin kızıyla olan ilişkisine dair, hatta belki ‘hastalıklı’ ilişkisine dair çarpıcı bir bakış açısı sunuyor.