Sadeliğin Çarpıcı Büyüsü

Saint Laurent’ın 2021 Yaz koleksiyonu, uçsuz bucaksız kum tepelerini fon yapıp 60’lardan ve uzak yerlerin büyüsünden ilham alıyor.

Uçsuz bucaksız, soluk renkli bir çöldeki kum tepelerinin üzerinde, mavi ve bulutsuz gökyüzünün önünde kıvrılarak uzanan bir podyum… Saint Laurent’ın kreatif direktörü Anthony Vaccarello Yaz 2021 koleksiyonu için tercih ettiği arka plan, bu tuhaf yıl boyunca özlemini çektiğimiz iki şeyi birden temsil ediyor; uzak diyarlara gitmek ve şık giysiler giymek.

I Wish You Were Here başlıklı bu koleksiyon, markanın bu yılın başlarında duyurduğu gibi, Paris Moda Haftası’nınkinden bağımsız bir takvimde gerçekleştirildi.

Vaccarello, markanın kendi takvimini yaratmasının sebebinin öze odaklanmak olduğunu söylüyor; çöl de onun için sakinlik ve daha yavaş bir ritmi simgeliyor.

Tabii Saint Laurent’ın podyum olarak çölü tercih etmesinin geçmişe dönük bir nedeni daha var. O da markanın kurucusu Yves Saint Laurent’ın Kuzey Afrika ile olan bağları. Doğum yeri Tunus olan ikonik modacı aynı zamanda Fas’a olan tutkusuyla da tanınıyor. Zaten I Wish You Were Here koleksiyonunda modacının 60’lı yıllarda yarattığı La Saharienne adlı klasikleşmiş koleksiyonundan esintiler de var. Safari ceketlerini yüksek moda ile tanıştıran bu koleksiyonun izlerini, 2021 koleksiyonunun bol cepli tunik ve ceketlerinde görebiliyoruz. 60’ların ilhamı sadece bu kadarla bitmiyor. Minimalist, mod stili silüetlerin koleksiyonun genelini şekillendirdiği söylenebilir. Birçok parçanın uçlarına eklenmiş kuş tüyleri de tasarımlara lüks bir dokunuş katıyor. Akışkan şifondan tasarlanmış rengarenk çiçekli elbiseler ise koleksiyonun geneline yayılan siyah ve nötr tonları dengeliyor.

I Wish You Were Here’deki giysilerin büyük çoğunluğu tıpkı çölün kendisi gibi, yalın bir çarpıcılıkla tasarlanmış olsa da, koleksiyondaki büyük ve cesur aksesuarlarla tamamlanarak daha güçlü ve “Ben buraadayım” diyen bir karakter kazanmışlar.


Önerilen yazılar