Sanat ile Gastronomi Bir Arada

İstanbul’da sanat ile iç içe bir yemek deneyimi yaşayabileceğiniz en güzel mekanlar.

Sonbaharın gelmesiyle birlikte İstanbul sanatla dolu, hareketli günlere geri döndü! İstanbul geçtiğimiz haftalarda Artweeks Akaretler ve Contemporary Istanbul ile sezona başladı. Hemen sonrasında, Arter İstanbul’un açılışı ve 10 Kasım’a kadar sürecek 16.İstanbul Bienali’nin başlaması sayesinde şehrin sanat sahnesi daha da hareket kazandı.

İstanbul’daki restoran ve barlar da son birkaç sezondur sanatın cezbedici etkisinden nasibini almış görünüyor. İşte sanatı galerilerden ve sergilerden çıkarıp gündelik hayatımıza sokan popüler mekanlar.

Lucca, Bebek

Kokteylleri, DJ’leri ve sokağa taşan müdavimleri ile adından daima söz ettiren Lucca, İstanbul’un sanatı gastronomiyle birleştiren ilk mekanlarından. Duvarlarında daima birbirinden yaratıcı resim ve fotoğrafların sergilendiği mekan, aynı zamanda sergi açılışlarına ve kültür-sanat ağırlıklı partilere de ev sahipliği yapıyor.

Daha fazla bilgi için

Asitane Restaurant, Ayvansaray

Taner Alakuş Minyatür Atölyesi ve Asitane Restaurant’ın birlikte hayata geçirdiği projede, 600 yıllık geçmişe sahip olan Osmanlı mutfağı yemeklerine 1300 yıllık minyatür sanatı eşlik ediyor. Misafirlerin kendilerini yalnızca bir lokantada değil aynı zamanda bir sanat galerisinin içinde hissedeceği eşsiz bir deneyim.

Daha fazla bilgi için

La Boom, Emirgan

Umut Evirgen’in sahibi olduğu birbirinden ilginç ve popüler mekanlar, 2011 yılından bu yana İstanbul’un gastronomi dünyasına yenilik katarken aynı zamanda yemekten çok daha fazlasını da vadediyor. Emrigan’da yer alan La Boom, dekorasyonunda sergilenen sanat eserleri ve gerçekleştirdiği etkinliklerle adından söz ettiriyor.

Daha fazla bilgi için

Sanayi313, Maslak

Sanayi313’te birkaç farklı disiplin bir arada: Tasarım, sanat ve yemek. Sıra dışı mobilyalar, ev tekstil ve aksesuarları ile erkek/kadın aksesuarlarından oluşan bir sunum, şef Müge Ergül’ün idaresindeki sağlıklı/rafine bir restoran ile birlikte yer alıyor. Sanayi313’ün blog sitesi PAPER ise İstanbul’un gizli kahramanlarının hikayeleri, Türkiye’den etkin kişilerin duyularının yakın plan çekimleri ve sanatla iç içe İstanbullu kişilerin kaleminden aşk mektuplarıyla Türkiye’nin öne çıkarılmamış yeteneklerini tanınır kılma amacıyla yola çıktı.

Daha fazla bilgi için

MSA’nın Restoranı, Emirgan

Sakıp Sabancı Müzesi’nin giriş katında yer alan ve Mutfak Sanatları Akademisi’nde profesyonel eğitimlerine devam eden öğrencilerin çalıştığı restoran; müzede sergilenen eserler ile yarışacak düzeyde bir manzaraya ve Dünya mutfaklarından harmanlanmış bir menüye sahip. MSA’nın Restoranı’nda yemek yemek için herhangi bir sergiyi beklemeyin ve güzel havaların keyfini geniş terasında çıkarın.

Daha fazla bilgi için

Firuze Beyoğlu, Şişhane

Modern bir İstanbul meyhanesi olan Firuze, Şişhane’deki İKSV Binası’nın teras katında yer alıyor. Tarihi yarımada ve Haliç’in büyüleyici manzarasına, nefis lezzetlerine, samimi atmosferine, sanatçı Canan Dağdelen’in cam terasa konumlanan NONPLACE.dot adlı eseri eşlik ediyor. Türk mutfağının yanı sıra Antakya’nın zengin yemek kültürünü de sunan Firuze’nin menüsünde, Hatay lezzetlerinden örnekler de var.

Daha fazla bilgi için

Neolokal, Galata

Şef Maksut Aşkar’ın geçtiğimiz aylarda ‘Dünyanın En İyi Restoranları’ arasına 110. sıradan giren mekanı Neolokal, şehrin önemli sanat noktalarından Salt Galata’nın içinde yer alıyor. Türk yemeklerine sanatsal, minimal ve modern yorumlar katarak muhteşem lezzetler sunan Neolokal ekibi; dürüst yemeği toprak anadan ilham, geleneklerinden örnek alarak tasarlayıp misafirlerine sunmayı hedefliyor. İlhamını toprak anadan alan Neolokal’in mutfağı Salt Galata’nın büyülü atmosferi ile birleştiğinde her zaman iyi bir seçenek.

Daha fazla bilgi için

Lacivert Restaurant, Anadolu Hisarı Merkez

2015 yılından bu yana Türkiye’nin çeşitli şehirlerinde yaşayan, farklı kültür ve disiplinlerde eğitim alan üniversite öğrencileri, Sanata Bi Yer platformu ile çalışmalarını profesyonel hayata adım atmadan önce, Doğuş Grubu’na ait restoran, otel, ofis binalarının yanı sıra sergiler ve festivallerden oluşan geniş yelpazedeki mekanlarda sergileme fırsatı buluyor. Bunlardan biri de tarihi bir boğaz yalısında 1999 yılından bu yana hizmet veren ve bir Boğaz klasiği haline gelen Lacivert. Yüzyıllardır bolluğun ve bereketin simgesi olmuş Akdeniz Mutfağı’nın seçkin lezzetleri, İstanbul boğazının en romantik manzarası ve sergilenen sanat eserleri ile Lacivert’te birleşiyor.

Daha fazla bilgi için

Monochrome Brasserie, Bomonti

Çok sayıda uluslararası ödüle sahip tasarım firması Lagranja Design’ın “fotoğraf ışıktır” mottosuyla hayata geçirdiği Monochrome, fotoğraf sanatından ilham alan özgün tasarımı ile hem lezzet hem de fotoğraf tutkunlarını kucaklıyor. En lezzetli “anı yakalamak” isteyenler için şehrin ideal lezzet durağı olan Monochrome’da dünyaca ünlü fotoğraf sanatçımız Ara Güler’in de eselerine rastlayabilirsiniz.

Daha fazla bilgi için

Setup, Kabataş

Kabataş Setüstü’nde yer alan ve mahallenin buluşma noktası olarak ünlenen Setup, genç sanatçılara ev sahipliği yapıyor ve duvarlarında düzenli olarak farklı sanatçıların eserlerini sergiliyor. Huzurlu ortamı, deniz havası ve müşteri kitlesi ile çekim merkezi olan mekan, sonbahar için yenilenen menüsüyle de dikkat çekiyor.

Daha fazla bilgi için

Petra Roasting Co., Gayrettepe

Panorama Selenium Residence’ın altında yer alan Petra Roasting Co. kahveleri, yemekleri ve ilginç dekorasyonuyla ilgi çekerken sanat galerisi Muse İstanbul ile aynı mekanda yer alması sebebiyle çeşitli sanat eserlerine de ev sahipliği yapıyor. Bir dahaki ziyaretinizde yemek ve kahve keyfine ek olarak yaratıcı tasarımlara göz atmayı da unutmayın.

Daha fazla bilgi için

Lokanta Feriye, Ortaköy

Boğaz’da yer alan ve kendini baştan sona yenileyen Feriye yeni konsepti ile ilgi çekiyor. Sanat tutkunlarının “Museum of the Moon” gibi daha önce görülmemiş sanat eserlerini görebilecekleri, seçkin kültür ve sanat programlarına katılabilecekleri Feriye’nin yenilikleri “Cafe Diye Feriye” ile başlıyor. Cafe’den lezzetli ürünler alıp “Fuaye Feriye”ye geçerek dinlenebilir veya çalışabilirsiniz. “Sinema Feriye” olarak kapılarını açan salon ise sadece sinema filmlerine değil, tiyatro, konser ve diğer kültürel etkinliklere de ev sahipliği yapacak şekilde çok amaçlı bir şekilde tasarlanmış. Menüsü yenilenen “Lokanta Feriye” ise Boğaz manzarası ve mevsime uygun lezzetleri ile sizi bekliyor.

Daha fazla bilgi için

Yazar: Billur Somer


Önerilen yazılar