Huzurlarınızda sanatın görkemli bir mimariyle bir araya geldiği muhteşem güzellikte tiyatro salonları!
Tiyatronun vurucu etkisi oyunu izlediğiniz salonunkiyle birleşince kat kat artıyor. Hatta dünya üzerinde bazı salonlar var ki, herhangi bir oyun izlemeseniz bile gidilip görülmeye değecek kadar ihtişamlılar. 27 Mart Dünya Tiyatrolar Gününü kutlamaya hazırlanırken dünyanın en ilginç ve en görkemli sahnelerinden altı tanesini listeledik.
Seebühne, Avusturya
Görüp görebileceğiniz en ilginç sahnelerden biri, Avusturya’nın Bregenz kentinde, Constance Gölü üzerine kurulan Seebühne yani ‘deniz sahnesi’. 7 bin koltuklu olmasıyla dünyanın en büyük açık hava tiyatrosu olma ünvanına sahip bu sahne Bregenz Festivali kapsamında 1950’lerde kurulmuş. Günümüzde Batı Yakasının Hikayesi gibi yapımları burada izlemek mümkün.
The Winter Garden Theatre, Kanada
1913’te inşa edilen Winter Garden Theater, aynı binadaki Elgin Theater’ın tam yedi kat üzerinde yer alıyor ve bu da, bu tiyatro kompleksine, dünyada hala aktif olarak işleyen tek iki katlı tiyatro olma özelliğini kazandırıyor. Ancak asıl dikkat çekici olanı içine girdiğinizde gerçekten bir kış bahçesindeymiş gibi hissedeceğiniz yemyeşil dekorasyonu. Gerçekten de gerek elle boyanmış duvarları gerekse tavanından sarkan ağaç dallarıyla eşsiz bir tiyatro salonu.
Minack Theatre, İngiltere
Cornwall sahilinde yer alan bu tiyatroda bir biletle hem sahnelenen oyunu hem de nefes kesen manzaraları izleme şansınız var. Bir grup yerel sanatçının oyunlarını sahnelemesi için bahçesini onlara açan Rowena Cade, bu şekilde 1932 yılında bu ilginç sahnenin doğuşuna ön ayak olmuş. Sahne o günden beri konserler, tiyatrolar ve operalarla dolu programıyla ilgi görmeyi sürdürüyor.
Fox Theater, Detroit
1928’de, Jazz çağının görkemini yansıtacak bir şekilde iş adamı William Fox tarafından açılan tiyatroda o zamanlar 400’den fazla yer gösterici ve kapı görevlisi çalıştığını söylersek buranın büyüklüğünü tasvir etmenizde faydası olabilir. O zamanlar “Dünyanın en muhteşem eğlence tapınağı” olarak anılan bu salon aradan geçen yılların ardından bakımsızlaşsa da, 1987’de yapılan restorasyon çalışmasıyla eski haline yeniden kavuştu.
Palais Garnier, Fransa
Tıpkı Notre Dame, Sacré Coeur ve Louvre gibi, Paris’in önemli simgelerinden olan Palais Garnier’nin yapımı 1875’te tamamlandı. İçine girdiğinizde en dikkat çekici yerlerinden birinin tavanı olduğunu göreceksiniz. Aslında dünyanın en ünlü operalarından sahneleri betimleyen tavan Marc Chagall tarafından 60’larda yapılmış. Burayla ilgili bir ilginç anekdot da tavandan sallanan dev avizenin, 1986’da düşerek bir işçiyi öldürmesi ve bu olaydan etkilenen Gaston Leroux’nun Operadaki Hayalet’i kaleme alması.
Shakespeare’s Globe, Londra
Tiyatro dendiğinde akla ilk gelen isimlerden biri kuşkusuz Shakespeare. Bu tiyatro 1599’da Globe Theater ismiyle inşa edilmiş, ardından 1613’te yangında yok olup, 1614’te tekrar inşa edilmiş ve bir kez daha, 1644’te yıkılmış. Eski hali korunarak günümüze gelip açılması ise 1997 yılında gerçekleşmiş. Burası halen Shakespeare oyunlarını orijinal bir atmosferde izleyebileceğiniz, harika bir tiyatro.
