Sezonun en iddialı yapımları Emmy Ödülü adaylıklarıyla tescillendi. İzleme listenize mutlaka eklemeniz gereken diziler yazımızda.

Amerikan televizyon dünyasının ‘Oscarları’ olarak da bilinen Emmy Ödülleri Eylül ayında sahiplerini bulacak. Bu yıl 71.’si düzenlenecek olan ödüllerin aday listeleri aynı zamanda bizim için de birer tavsiye rehberi rolünü üstleniyor. Çok konuşulan final sezonunun ardından Taht Oyunları bu yıl tam 32 dalda aday gösterildi ve böylece 1994’te 26 kategoride aday gösterilen NYPD Blue’nun rekorunu kırmış oldu. Taht Oyunları’nın yayınlandığı kanal HBO 137 adaylıkla lider konumda, onu 117 adaylıkla bizi ekrana kilitleyen bir başka platform olan Netflix izliyor.

Biz de Emmy ödüllerinin En İyi Drama, En İyi Komedi ve En İyi Mini Dizi ana kategorilerinde aday gösterilen yapımlardan yola çıktık ve yaz günlerinizi heyecanla, kahkaha ve gizemle dolduracak bu yapımlardan, Taht Oyunları ya da Chernobly gibi poüler olanların haricinde, gözünüzden kaçmış olabilecek bazılarını sizin için listeledik.

En İyi Drama

Bodyguard

Eğer politik entrikalardan hoşlanıyorsanız Londra’da geçen bu heyecan ve gerilim dolu diziye de bayılacaksınız. İçişleri Bakanı’nın özel koruması görevine getirilen savaş gazisi David Budd kendini yüksek mevkideki insanların birbirine kurduğu komploların içinde buluyor. Başarılı oyunculuk performanslarıyla dolu dizinin başrolü Taht Oyunları’nda Robb Stark olarak izlediğimiz Richard Madden’a ait.

Killing Eve

Bir güvenlik şirketindekimasa başı işinden çok sıkılan Eve ajan olmanın hayallerini kurarken yetenekli katil Villanelle ise vahşi kariyerinin ona sunduğu bütün lüksün tadını çıkarmaktadır. İzlediğiniz klasik ajan hikayelerini unutun, birbirini saplantı haline getirmiş bu iki gözüpek kadının kedi fare oyunu sizi ekran başına kilitleyecek.

Pose

Pose 1987’de New York’ta geçiyor ve şehrin farklı kesimlerden insanların yaşamlarının birbiriyle kesiştiği noktaları LGBTQ topluluğunun etrafında gelişenlerle anlatıyor. Düzenlenen balolarda, rengarenk gecelerde şatafatlı kostümler ve danslar bir araya geliyor.

En İyi Komedi

Fleabag

Fleabag kısa süre önce büyük bir trajedi yaşamış Londralı bir kadının günlük hayatından zekice kurgulanmış esprilerle dolu kesitleri sunuyor. Başroldeki Phoebe Waller-Bridge’e Oscar ödüllü Olivia Colman’ın da aralarında bulunduğu yetenekli bir oyuncu kadrosu eşlik ediyor.

The Good Place

Ölümden sonraki hayatı komik bir şekilde ele alan The Good Place, iyi ve kötü insan kavramlarını sorguluyor. Hayattayken kötü bir insan olduğunu ve bu nedenle cennete gitmeyi hak etmediğini düşünen Eleanor hatalarını düzeltip iyi bir insan olmaya çalışıyor. Absürd karakterlerle dolu senaryo bolca keskin dönüşler içeriyor.

The Marvelous Mrs. Maisel

1950’lerde Manhattan’da geçen hikaye, sıradan bir hayat süren bir ev hanımı iken sıra dışı bir karar ve biraz da tesadüfle stand up komedyenliği kariyerine başlayan Miriam “Midge” Maisel’e odaklanıyor. Erkeklerin hakimiyetindeki stand up dünyasında bir kadının var olabilme mücadelesi olabilecek en eğlenceli biçimde anlatılıyor.

En İyi Mini Dizi

Escape at Dannemora

Escape At Dannemora bir cezaevinden kaçış hikayesine odaklanıyor. Bir personelin de yardımıyla ince detaylarla hazırladıkları kaçış planını başarıyla uygulayan iki mahkum, kaçışlarının ardından ülke çapında bir insan avının başlamasına neden oluyor. Dizinin güçlü kadrosunun başrollerini Benicio Del Toro, Patricia Arquette ve Paul Dano paylaşıyor.

Sharp Objects

Psikiyatri kliniğinden yeni çıkan muhabir Camille Preaker, doğduğu kasabaya, iki genç kızın ölümünü araştırmak üzere geri dönmek zorunda kalır. Camille hem bu korkunç cinayetleri çözmeye çalışırken kendi geçmişiyle yüzleşecek hem de nörotik annesi ve neredeyse hiç tanımadığı üvery kız kardeşiyle de yeniden buluşmak zorunda kalacaktır. Psikolojik gerilimlerden hoşlanıyorsanız Sharp Objects tam size göre.

When They See Us

İşlemedikleri bir cinsel saldırı suçu yüzünden hapse atılan beş siyahi gencin masumiyetlerini ispatlamaya çalışma mücadelelerini anlatan When They See Us gerçek bir olaydan uyarlanmış. Toplumun ön yargıları nedeniyle hayatları kararan gençlerin adaleti arama süreci çok çarpıcı bir şekilde anlatılıyor.