Bugün özel sigortalara başta olmak üzere birçok gereksiz yere, gereksiz miktarda paralar harcıyoruz. Halbuki bizi birçok sorundan kurtaracak önlem paketi, tam da “Pazartesi spora başlıyorum” cümlesinde yatıyor☺
Ağustos ayı size de fin hamamında ya da buhar odasında olduğunuz hissini vermiyor mu? Son yıllarda hiç bu kadar buharlaştığımı hatırlamıyorum☺ Bu buharlaşmayla birlikte insanın nöronlarına kadar uzanan genel bir erime yaşanıyor bence. Günde 5 kere soğuk su terapisi, soğuk yemek tüketimi, soğuk içecek tüketimi ve hemen peşinden de klima altında tembellik dolu müthiş bir an başlıyor. Tamam anı yaşayalım dedik, ama o sanki böyle bir şey değildi.
Kış aylarının yoğun temposunun ardından, zaten mart ayında spora zaman ayırmaya başlayabilen güzide toplumumuzun bir de yazın rehaveti ve ter kokusu da üzerine çökünce, ne spor yapacak ne de sağlıklı yaşayacak hali kalıyor. Zaten aralık, ocak ayları gibi kendini yaza hazırlık kampına almış, haftanın beş günü malum sahil şeridinde deli gibi antrenman yapan arkadaşlar, sanırım hedeflerine erken ulaşıp, plajlarda da boy gösterdikten sonra sezonu kapattılar.
Bedenimizin iyi görünmesini bir yana bırakırsak, sporun insan psikolojisi üzerindeki inanılmaz etkilerini göz ardı etmemek gerekiyor. Bu sene hayatında ilk defa spora başlayan bazı öğrencilerimden gözlemlediğim, ne kadar stüdyoya gelirken ayakları geri geri gitse de stüdyodan çıkarken Roma kapılarına dayanmış ordu komutanı kadar kararlı ve başı dik ayrılmaları oldu. Fiziksel aktivite sırasında vücutta salgılanan hormonlar (dopamin, endorfin, melatonin) hem zihinsel hem de beden sağlığınızı korumaya yardımcı oluyor. İşte öğrencimin antrenman sonrası mutluluğu da buradan geliyor. Tıpkı müzik gibi spor da ruhun gıdası ve yakın zamanda uzmanların reçetelerine antidepresan yerine sportif aktivite yazdıları biliniyor. Çünkü spor doğal antidepresan özelliği gösteriyor.
Sporu, aslında ilerleyen yaşlarınızı garanti altına almak için kendinize yaptığınız bir sigorta olarak da görebilirsiniz. Bugün özel sigortalara başta olmak üzere birçok gereksiz yere, gereksiz miktarda paralar harcıyoruz. Halbuki bizi birçok sorundan kurtaracak önlem paketi, tam da “Pazartesi spora başlıyorum” cümlesinde yatıyor☺
Her gün birbirinden farklı pek çok öğrencim; iş yerlerinde, aile içinde, alışverişte, trafikte ya da başka yerlerde yaşadıkları farklı psikolojik yansımalarla stüdyodan içeri adımlarını atıyorlar ve bizle geçirdikleri bir saat sonunda yüzlerinde gördüğüm rahatlama ve huzur, beni çok mutlu ediyor. Patronuyla gerilmiş olanlara pilates, konkurda ikinci görüşmelere kalmışlara fonksiyonel antrenman ve eşi ile arası limoni olanlara kick-box uygulama gibi reçetelerim var. ☺ Bağırmak istiyorsanız bağırın. Bir yere ya da bir şeye vurmak istiyorsanız, vurun ama enerjinizi bu sıcakta kafanızda bin tane sorun ile içinizde tutmayın. Çünkü başta uyku bozukluğu olmak üzere birçok probleme davetiye çıkarıyorsunuz. Bunun yerine kendiniz için bir şey yapın. Size uygun bir spor kesinlikle bulabilirsiniz. Sadece bunu isteyin. Mutlu olmayı isteyin ve mutluluğu alın. Hepsi bedeninizdeki kimyasallarla ilgili aslında. Mutluluk içinizde… 😀 Sadece onu serbest bırakın. Eğer araç arıyorsanız, spor bunun için harika bir yol.
Size şöyle bir örnek vermek istiyorum: Haftada 4-5 gün spor yapan biri olarak, geçtiğimiz mart ayında önce çok sevdiğim bir arkadaşımın, trafik kazasında aramızdan ayrıldığı haberini aldım. Daha bunu kabul edememişken, her yönüyle çok sevdiğim kız arkadaşımın da farklı bir yoldan yürümesine sessiz sakin şahit oldum. Hemen peşinden bir sakatlık geçirdim. Bu da yetmiyormuş gibi ikinci bir ölüm haberi daha geldi. Sanki yazın cehennemi sıcağı beni erkenden davet ediyor gibiydi.
Bir süre hiçbir şey yapmadan klimanın altında öylece oturdum. Ama oturdukça bir şey değişmiyor ve ben daha da çok oturuyordum. Üstelik sağlıksız göründüğümü ve formumu kaybettiğimi de hissediyordum. İlk iş güneye inip, güzel soğuk bir terapi banyosu yaptım. Spor ve meditasyon dolu bir güney turu fitili ateşlemeye, batmaya yaklaşan gemimi toparlamaya, delikleri ve su alan yerleri onarmaya başladı. Sonrasında antrenman programımı komple değiştirip, daha önce denemediğim bazı spor dallarına bodoslama daldım. Daha bir ay geçmeden kendimi harika hissetmeye ve eski formuma tekrar kavuşmaya başladım. Şimdi ben ne mi yapıyorum? İp üstünde yürümeye başladım, sizi de beklerim ☺
Uzun lafın kısası, spor hayatınızda kendinize yapacağınız en iyi şeydir. Sporun fiziksel ve zihinsel yararları üzerine Google amcadan tonlarca makale bulabilirsiniz. Madde madde detaylı yazılar okuyabilirsiniz. Bu yazıyı yazmamın sebebi ise ağustos ayının yeni ay ile birlikte, insanlar üzerine kara bir bulut gibi çökmeye başlaması. Sanırım dolunaydan sonra herkes biraz rahatlamış olacak.
Herkes gibi sizin de birçok probleminiz var. Mesela klimanız yok. ☺ Ancak yine de hayata iyi tarafından bakmayı öğrenin. Klimanızın olmayışı, akşam sahilde yürüyüşe çıkmak için iyi bir sebep olabilir.
Neşenizi Kaybetmeyin…
