Taptaze Bir Sanat Eseri

Tasarımcı Kate Jenkins örgü yeteneklerini kullanarak ilk bakışta gerçeğinden ayırt edilemeyen yiyecekler yaratıyor.

Uzaktan bakıldığında, denizden yeni çıkmış taptaze balıklar, kalamarlar ve deniz kabuklularıya dolu gerçek bir balıkçı tezgahı gibi görünse de, Kate Jenkins’in enstalasyonu her biri ilmek ilmek örülmüş, tığ işi sanat eserlerinden oluşuyor.

Örgü örmeye başladığı sekiz yaşından itibaren bu işe büyük bir tutkuyla bağlanan Jenkins’in örgüleri Missoni, Donna Karan ve Ralph Lauren gibi ünlü modaevlerinin etiketiyle satıldı. Ancak Jenkins yüne, tekstile ve renklere olan tutkusunu farklı bir yöntemle sanata dökmeye karar verdi ve tığla ördüğü yiyecekler bu fikirden doğmuş oldu.

İlk sergisi Comfort Food’u kendi küçük stüdyosunda açtı ve beklemediği kadar büyük bir başarı yakaladı. Bu başarının kendisine verdiği güvenle hayal gücünün sınırlarını kaldırdı ve sanatını ilerletti. Özellikle düzinelerce sardalya, midye, istiridye, karides, istakoz ve daha birçok deniz canlısını içeren muhteşem balık tezgahı sayesinde adını daha da fazla kişiye duyurdu.

Bu üç boyutlu tığ işlerini üretirken Jenkins önce yaratacağı yiyeceklerin gerçeğini satın alıyor, böylece yiyeceği en gerçekçi şekilde yansıtmak için kullanacağı doğru malzemeleri ve ölçüleri planlayabiliyor.

Jenkins şu an farklı bir proje üzerinde çalışıyor. Bu kez fırından çıkmış gibi görünen gerçek boyutlu ekmekler örüyor. Bu eserlerini dünyanın çeşitli yerlerinde sergilemeyi hedefleyen sanatçının hayali, gittiği her yerde oraya ait yerel bir yiyeceği yine yün ve tığ kullanarak yaratmak.

Jenkins, örgü sanatı yolculuğu boyunca ürettikleri değişse de tek bir amacın hep aynı kaldığını söylüyor, o da eserlerinin insanları gülümsetmesini istemesi.


Önerilen yazılar