Vücudunuzda bahar temizliği yapmaya karar verdiyseniz, juice cleanse’lerin büyüsüne kapılmanız an meselesi. Lezzetli kombinasyonları, capcanlı renkleri ve şık şişeleri ile soğuk pres meyve ve sebze suları, hem şehir hayatının getirdiği olumsuz etkilerden kurtulmak hem de sağlıklı beslenmek isteyenlerin yeni gözdesi…
Juice cleanse, -uzunluğunu sizin belirlediğiniz bir süreç boyunca- katı şeyler tüketmeden, sadece sebze ve meyve sularını içerek, sindirim sistemini dinlendirmek ve toksinleri vücuttan atmak amaçlı yapılan yepyeni bir detoks çeşidi. Amaç, vücudun halihazırda varolan detoks sistemine yardımcı olup, hücrelerin daha hızlı bir şekilde yeniden yapılanmaya odaklanmasını sağlamak ve bu süreçte sağlıklı yaşam alışkanlıkları edinmek isteyenlere de gereken motivasyonu kazandırmak. Ancak oldukça yeni bir yöntem olduğundan, gerçekten işe yarayıp yaramadığı henüz kanıtlanmış değil. Savunucusu kadar, karşı çıkanı da bol. Buna rağmen kendini meyve sebze sularının güzelliğine bırakanların sayısı, gün geçtikçe artmaya devam ediyor.
İlk olarak Amerika’da ortaya çıkan juice cleanse akımı, kısa zamanda tüm dünyaya yayıldı ve ilk Türk juice cleanse markası olan Juico ile birlikte ülkemize de gelmiş oldu. Çıkış noktasının Los Angeles, New York gibi metropolitan ve kaotik şehirler olması, en yaygın bulunduğu yerlerin de bu şehirlerle ortak noktalar taşıması, juice cleanse’lere rağbet edenlerin en çok şehir hayatından yorulan insanlar olduğunu gösteriyor. Sağlıklı beslenmeye odaklanamayan, işlenmiş gıdaları bolca tüketen, ayakta kalmak adına bünyesine bol bol kafein yükleyen, sosyal ortamlarda alkollü içeceklerden uzak duramayanlar, vücutlarında biriken toksinlerden kurtulmanın en çekici yöntemlerinden biri olan meyve sebze sularını tercih ediyorlar. Detoks yapamayacağını düşünenler ise, asidik içecekler yerine juice’ları öğünlerine eklemeye gayret ediyorlar.
Şöyle bir düşünüldüğünde, kulağa gayet mantıklı gelen bir yöntem juice cleanse. Normalde yiyemeyeceğiniz kadar sebze meyve tüketmiş, uzmanların önerdiği gibi sağlığa daha yararlı, alkali yiyeceklere ağırlık vermiş oluyorsunuz. Detoks yaparken 2 saatte bir 1 şişe meyve sebze suyu içtiğinizden, kendinizi aç bırakmamış, aksine ihtiyaç duyduğu şeylerin çoğunu bünyeye yüklemiş oluyorsunuz. Her şey en taze haliyle vücudunuza giriyor. Hal böyle olunca da insanın hemen deneyesi, hatta işleri büyütüp sebze meyve sularını evde kendisi sıkası geliyor. Neden olmasın? Tabii, öncelikle bilmeniz gereken birkaç ufak detay var..
Önce Acı Gerçekler..
Evet, hevesiniz hemen kırılmasın ama, kendinizi bu meyve sebze sularına adamadan önce juice cleanse hakkında bilmeniz gereken birkaç acı gerçek var. Bunlardan ilki, bir juice cleanse sipariş sayfasına girdiğinizde, karşınıza çıkacak fiyatların normalden biraz daha pahalı olması. Bir diğeri ise ‘madem pahalı, evde yaparım’ dediğinizde, işin gerçekten de düşündüğünüz kadar kolay olmaması.
Peki sebep? Sıkılma yöntemleri. Çoğumuzun sahip olduğu katı meyve sıkacakları, bıçaklı ve ısınan cinsten. Ve bu iki etmen, meyve sebze sıkarken vitaminlerin çoğunun ölmesine neden oluyor. Juice cleanse’lerde dikkat edilen ilk konuysa zaten bu. Besinlerin potansiyellerinin tamamını koruyor olmaları çok önemli. Bu nedenle yeni bir teknoloji olan soğuk pres (cold press) yöntemi ile bıçağa temas etmeden, üzerlerine uygulanan ağırlık sayesinde sularından ayrılıyorlar. Aynı zamanda soğuk tutulduklarından, besleyici özelliklerinden pek de kayıp yaşamıyorlar. Markette satılan meyve sebze sularından farklı olarak, pastörizasyon işlemi de uygulanmadığından, içlerinde neredeyse beş kat daha fazla vitamin ve mineral bulundurabiliyorlar. Pastörize olmamaları raf ömürlerini de kısaltıyor. Bu tarz sebze ve meyve sularını sürekli buzdolabında saklamak ve üç gün içinde tüketmek gerekiyor. Bu da ürünlerin siparişe özel hazırlanmasına neden oluyor ve günlük olarak eve teslim etmeyi, bu süreçte de sürekli olarak soğuk ortamda kaldıklarından emin olmayı gerektiriyor. Tüm bu süreç de fiyatı ister istemez etkiliyor. Elbette yarım litrelik meyve sebze suyu elde etmek için kilolarca ürün kullanmak gerektiği gerçeğini de unutmamak lazım. Markaların kaliteli tarım yöntemi ile üretilmiş ürünleri kullanmaya gayret ettiklerini de hesaba katarsanız, satışa sunulan fiyatları belki biraz daha mazur görebilirsiniz.
Bu fiyatlardan kaçıp, ev yapımı juice’lara sığınmak istediğinizde ise ilk hayal kırıklığını, o çok para verip aldığınız bıçaklı sebze meyve sıkacağınızın işe yaramadığını öğrendiğinizde yaşıyorsunuz. Soğuk pres makinelerden almaya karar verdiğinizde de karşılaştığınız manzara pek iç açıcı sayılmaz. Bu makinelerin iyisini almak için epeyce bir miktarı gözden çıkarmanız gerekiyor. Yerli seçenekler de var, ancak kullananların yorumlarını okuduğunuzda onlara da pek sıcak bakmayabilirsiniz. Bu makinelerin en can sıkıcı yanı ise içlerinde biriken posaları temizlemenin epey vakit alması. Yani evde juice cleanse hazırlamak kulağa pek pratik gelmiyor ve bir süre sonra sizi bu işten tamamen soğutabilir de.
Şimdi Olumsuzluklardan Sıyrılalım..
Juice cleanse sadece vücudu değil, hayatı da olumsuz şeylerden arındırmak için bir fırsat olduğuna göre, yukarıdaki acı gerçekleri göz ardı edebilir ve cebinize en uygun yöntemle detoks işlemine başlayabilirsiniz. Ya da cleanse yapmak yerine, bunları arada bir çay kahve dışında içeceğiniz lezzetli bir içecek olarak da tüketebilirsiniz.
Tabii juice cleanse konusunda kararlıysanız, öncelikle juice cleanse yapıp yapamayacağınızı da öğrenmeniz gerek. Hamileyseniz, çocuk emziriyorsanız ya da sağlık sorunlarınız varsa juice cleanse yapmanız kesinlikle önerilmiyor. Eğer juice cleanse için hiçbir engeliniz yoksa, artık seçeneklerinizi incelemeye başlayabilirsiniz.Juico, Juice Los Angeles ve Juice Kitchen İstanbul içerisinde bazı bölgelere gönderim yapan juice cleanse markalarından birkaçı. Hepsinin menülerine bir göz atın. Eğer ne tür bir detoks yapmanız gerektiğine karar veremiyorsanız, kendilerinden yardım da isteyebilirsiniz. Size en uygun kombinasyonu önereceklerdir. Siparişinizi verdikten sonra, kendileriyle iletişim halinde olmanız da oldukça önemli. Kafanıza takılan her türlü soruyu memnuniyetle cevaplandıracaklardır.
Juice cleanse’a başlamadan önce, ilk olarak vücudunuzu sadece sıvı ile beslenmeye karşı hazırlamalısınız. Bunun için neler yapmanız gerektiği, siparişinizi verirken detaylı bir şekilde anlatılıyor. İçlerinde en önemlisi bir iki gün boyunca yağlı yememek ve mümkün olduğu kadar işlenmiş gıda, kırmızı et, şeker, tuz, kafein, alkol ve beyaz un tüketmemek. Tüm bu hazırlıklar detoksun yan etkilerini de en aza indirmenizi sağlıyor. Juice cleanse’e başlanan ilk gün, genelde en zorlu gün oluyor ve bu ilk gün atlatıldıktan sonra, her şey iyiye gidiyor. Her bünyenin detoksa verdiği tepkiler ise farklı farklı. İlk gün bazı kişilerde baş ağrısı, halsizlik, odaklanamama gibi problemler ortaya çıkabiliyor. Bu etkileri azaltmak için de bol bol su içmek ve dinlenmek; hatta eğer mümkünse, detoksu çoğunlukla evde zaman geçirilebilecek günlere denk getirmek gerekiyor.
Detoksun ilerleyen süreçlerinde ise kendinizi aç hissetmiyor, hatta bu tempoya alışıyorsunuz. Enerjiniz de tahmin ettiğinizin aksine artıyor ve bu süreçte pilates, yoga ya da en azından yürüyüş yapmanız bünyenize daha bile iyi geliyor. Detoks süreci tamamlandıktan sonra ise vücudu katı yemeklere alıştıra alıştıra döndürmek gerekiyor.
Genellikle en az üç gün boyunca detoks yapmak öneriliyor ama isterseniz bu süreyi kısaltabiliyor ya da bir haftaya kadar uzatabiliyorsunuz. ‘’Ne kadar uzun detoks yaparsanız, o kadar iyi’’ demek içinse, henüz yeterli araştırma olmadığından, bu kararı kendi bünyenize göre vermeniz, şimdilik belki de en doğru seçim.
Şule Demiröz