4.5G’ye sonunda “Merhaba” dedik. İşte bu yeni teknolojiyle ilgili merak ettiğiniz her şey…
Günlerdir 4.5G ile yatıp kalkıyor, başımızı çevirdiğimiz her yerde hayatımızı değiştirecek bu teknolojiyle ilgili tanıtımlara rastlıyoruz. Bir taraftan da kafamızda kocaman soru işaretleri… Acaba 4.5G’ye geçmek gerçekten gerekli mi yoksa henüz telefonları bu teknolojiye adapte etmek için erken mi? Doğru kararı vermek için aşağıdaki cevaplara mutlaka göz atın…
4.5G’ye Nasıl Geçilir?
4.5G teknolojisini kullanabilmek içni öncelikle akıllı telefonunuzun ve SIM kartınızın 4.5G uyumlu olması gerekiyor. Türkiye’de 2009 yılından sonra SIM kart değişimi yapan abonelerin büyük bir çoğunluğu, halihazırda 4G’ye uyumlu SIM kart kullanıyor. Bu durumda tek yapmanız gereken operatörünüze başvuru yapmak. Ardından cihazının şebeke ayarları bölümünden 4G veya LTE seçeneklerinden birini işaretleyerek, telefonunuzu 4.5G için aktif hale getirebilirsiniz.
4.5G Ne Gibi Avantajlar Sunuyor?
4.5 G ile akıllı telefon ve tablet gibi akıllı cihazlardaki internet, şu an kullandığınız 3G’ye göre en az 10 kat hızlanacak. Yükselen hız sayesinde büyük fotoğrafları, videoları veya herhangi bir dosyayı çok daha düşük sürelerde alıp gönderebileceksiniz. Filmleri ve videoları HD kalitesinde izleyebilecek, kesintisiz ve çok daha keyifli bir oyun deneyimi yaşayabileceksiniz. Başka bir örnek vermek gerekirse, ortalama internet sayfası yükleme hızı 3G’de 4 saniye iken, 4.5G’de 0.5 saniyeye kadar düşecek.
Faturalar Kabaracak mı?
4.5 G ile şu an kulllandığımız 3G teknolojisine göre 10 kat daha fazla internet hızı elde edeceğiz. Bu da içeriklere daha kolay ve hızlı ulaşacağımız için kısa zamanda daha fazla içerik tüketeceğimiz anlamına geliyor. Kullanılan veri trafiği artacağı için faturaların artması muhtemel. Ancak iyi haber; mobil iletişim operatörleri birim başına düşen fiyatları düşürerek, kullanıcıların yüksek faturalarla karşılaşmasını engellemeyi hedefliyor.