Geçtiğimiz ay gerçekleşen Coachella ile yurtdışı festival sezonu resmen açılmış oldu. Asıl yoğunluk ise bu aydan itibaren başlıyor ve Eylül’ün sonuna kadar tam gaz sürecek!
Bahar demek, yaz festivallerine ufak ufak hazırlanmak demek. Tabii piyasaya çıkar çıkmaz tükenen biletlerden birini almayı başarabilirseniz! Dünyanın en önemli festivali olan Coachella’nın biletleri 20 dakikada ‘sold out’ oluyor. İki hafta sonuna yayılan bu festivale katılımın 500 bin civarında seyrettiğini düşünürseniz, durum gerçekten inanılmaz. Bizde gerçekleşen festivalleri doldurmak için zaman zaman bedava bilet bile dağıtıldığını duymuşsunuzdur. Hal böyle olunca, anlıyoruz ki bizim festival deneyimlerimiz böylesi büyük festivallerde ayakta kalmaya yetmiyor. Burada son dakikada festivale katılmaya karar verseniz sıkıntı yaşamazsınız. Ancak yurt dışında, hele de ünü tüm dünyaya yayılmış festivallerde bırakın kapıdan bilet almayı, kara borsadan bile bilet alamıyorsunuz. Çünkü çoğu festivalde biletlerin ikinci kere satılması kesinliklikle yasa dışı. Diyelim bilet buldunuz, bu sefer de konaklama, ulaşım gibi detayları son dakikaya bırakamıyorsunuz. Zira işin piri katılımcılar aylar öncesinden en iyi fırsatları kovalayıp, rezervasyonlarını yaptırıyorlar. Festival zamanı geldiğinde de geri kalan tüm seçenekler, normal fiyatlarının en az 10 katına çıkıyor. Yani yurtdışı festivallerine katılmak, aylar öncesinden başlayan bir hazırlık sürecini de ister istemez beraberinde getiriyor.
Festival hazırlığı demişken, kıyafetlerden bahsetmemek olmaz. Bu konunun önem taşımasının nedeni ise tahmin edeceğinizin aksine hava şartları değil; modacıların, moda blogger’larının ve fotoğrafçılarının festival alanında kamp kurmaları. Her sene festival modası an be an internet üzerinden paylaşılıyor ve büyük kitleler tarafından takip ediliyor. Bu sürecin bir parçası olmak isteyenler de dikkat çekici kıyafetlerle festival alanındaki yerlerini alıyorlar. Ancak hava şartlarını o kadar da göz ardı etmemek lazım. Özellikle Kuzey Avrupa’da gerçekleşen festivaller, yağmurun da etkisiyle bol bol çamura bulanıyor. Hatta yağmur çizmelerinin rengarenk modellerle yeniden yorumlanıp moda olmasını, bu duruma bağlamak çok da yanlış sayılmaz. Yanınızda yağmurluk bulundurmanız ise bulunduğunuz festivale göre hayatınızı kurtarabilir. Bu arada, yurtdışı festivallerin sayısı öyle çok ve alternatiflerin büyük bir bölümü öylesine iyi ki hangisine gideceğinize karar vermeniz günlerinizi alabilir. İşinizi bir nebze olsun kolaylaştırmak içinse, bu yazın en gözde festivallerini sıraladık. Karar vermeden önce mutlaka göz atın!
Governors Ball
www.governorsballmusicfestival.com
Nerede: Randall s Island Park, New York, ABD
Sadece beş yıldır düzenleniyor olmasına rağmen, Amerika’nın en iyi festivalleri arasına girmeyi başaran sayılı festivallerden biri Governors Ball. New York’ta, Manhattan, Bronx ve Queens’in ortasında yer alan Randall’s adasında düzenleniyor ve eğlence neredeyse adanın tamanına yayılıyor. Sahne alan isimler arasında yok yok. Coachella sahnesinde Madonna’nın dudaklarına yapıştığı Drake, melankoli sınırlarında yaşayan Lana Del Rey, dans etmeden duramayacağınız The Black Keys, çiçeği burnunda grup Royal Blood bunlardan sadece bir kaçı. Öne çıkan diğer isimler ise şöyle: Björk, Sharon Van Etten, Mø ve Charli XCX. Festivalin 3 günlük normal bilet fiyatları 260 dolardan başlarken, VIP biletlerin fiyatı 2000 dolara kadar çıkabiliyor.
Lollapalooza
Nerede: Grant Park, Şikago, ABD
91’de, Jane’s Addiction grubunun vokali Perry Farrell tarafından, gurubun veda turnesi olarak düzenlenen ve 97’ye kadar çeşitli gruplarla turne olarak devam eden Lollapalooza, 2005’ten itibaren Şikago’yu mesken edinerek yoluna devam etti ve bugün Amerika’nın en kalabalık ve en büyük festivallerinden biri haline geldi. Geçen seneye Eminem ve Rihanna’nın performansı damgasını vurmuştu. Bu seneki festivalin headliner’ları ise Paul McCartney ve Metallica. Marina and The Diamonds, Tame Impala, The War on Drugs ve MS MR ise diğer dikkat çeken isimler. Normal giriş biletleri tükenen Lollapalooza’da artık sadece VIP biletlerin satışı devam ediyor. Oldukça tuzlu olan bu biletlerin en ucuzu 1850 dolar.
Primavera Sound
Nerede: Parc del Fòrum, Barselona, İspanya
İspanya’nın Coachella’sı olarak görülen Primavera Sound, Avrupa’nın en büyük festivallerinden biri. Her yıl mayıs ayının sonunda ya da haziran ayının başında gerçekleşiyor. Sezon başında yapıldığından, kendinden sonra yapılan festivallere de yol gösterici oluyor ve bir anlamda festivallerin trendlerinin belirlenmesini sağlıyor. Konserlerin yanı sıra film gösterimleri de festivale damgasını vuruyor. PrimaveraPro ise müzik endüstrisinin önde gelen isimlerinin bir araya gelmesini sağlıyor. Festivalin ikinci ayağı bir hafta sonra, benzer bir line up ile Portekiz’de, Porto şehrinde düzenleniyor. Bu sene festivale katılan isimler arasında The Strokes, The Black Keys, Damien Rice, Patti Smith ve Twin Shadow gibi birbirinden iyi müzisyenler var.
Rock Am Ring – Rock im Park
www.rock-am-ring.com – www.rock-im-park.com
Nerede: Rock Am Ring – Nürburgring, Nürburg, Almanya, Rock Im Park – Zeppelinfeld, Nuremberg, Almanya
Rock Am Ring ve Rock im Park, aynı tarihlerde ama farklı şehirlerde gerçekleşen ve birbiriyle aynı line up’a sahip olan iki festival. Adından da anlaşılabileceği üzere, daha çok rock ve metal grupları sahne alıyor. Üç gün süren festivale katılanların sayısı ise 150 bini buluyor. Festivalde bu sene öne çıkan gruplar Foo Fighters, Die Toten Hosen ve Slipknot. Ancak efsane isimler bunlarla sınırlı değil. In Flames, Hozier, Marilyn Manson, Papa Roach, Three Days Grace ve The Prodigy de diğerleri arasında. Kısacası grupların tamamını okurken kendinizden geçebilirsiniz. Festivalin her bir ayağı için bilet diyatları ise 250 euro ile 710 euro arasında değişiyor.
Glastonbury
www.glastonburyfestivals.co.uk
Nerede: Worthy Farm Somerset, Glastonbury, İngiltere
Festivale gelecek gruplar kesinleşmeden, daha söyletileriyle bile heyecanlandırmaya başlayan, sadece İngiltere’nin değil dünyanın da en önemli festivallerinden biri olan Glastonbury, bu listede gitmenizi en çok tavsiye ettiğimiz festival. Kısa adı Glasto, tam adı ise Glastonbury Festival of Contemporary Arts. Yani sadece müziğe değil, sanatın başka alanlarına da kucak açıyor bu festival. Tam beş gün boyunca, oradan oraya koşturmanızı sağlayacak yığınla etkinlik barındırıyor. Bu arada Glasto, ara ara kesintilere uğramış olsa da 1970 yılından beri düzenleniyor. İlk yıllarında daha çok hippilerin ilgi gösterdiği festivale ise günümüzde 175 bine yakın insan katılıyor. Festivalin biletleri piyasaya çıkar çıkmaz tükeniyor ancak iade edilen biletler, festivalden bir süre önce yeniden satışa sunuluyor. Bu nedenle eğer gitmek isterseniz, bilet alabilmek için sıkı takipte olmalısınız. Bu sene festivalde yer alacak grupların tamamı geçtiğimiz günlerde açıklandı. Hepsini burada yazmak mümkün değil ama Foo Fighters, Kanye West, Lionel Richie, Suede, Paloma Faith, Hozier ve La Roux ilginizi çekecektir diye düşünüyoruz.
Sziget – Island of Freedom
Nerede: Óbuda Adası, Budapeşte, Macaristan
Sziget Festivali, Türkiye’ye yakın olmasından ötürü en çok tercih edilen yurtdışı festivallerinden bir tanesi. Hatta festivalle ilgili tüm bilgiler an be an szigetturkiye.com adresinden de takip edilebiliyor. Avrupa’nın en büyük ilk beş festivali arasında yer alan Sziget, tam bir hafta sürüyor ve eğlence şehrin tamamına yayılıyor. Ana sahnenin yanı sıra, alternatif sahneler, partiler ve türlü türlü oyunlar da festivali renklendiriyor. Festival boyunca yiyip, içtikleriniz ise mükemmel. Yani hem göze, hem kulağa, hem de mideye hitap eden bir festivalden söz ediyoruz. Festivalin 5 günlük biletleri 199 euro, 7 günlük biletleri ise 229 euro. Festivalde sahne alacak isimlerden bazıları ise Robbie Williams, Florence and the Machine, Ellie Goulding, Kasabian ve Interpol. Festivale yeni yeni isimler ise eklenmeye devam ediyor.