Gerçekten öyle mi hissederiz, yoksa takipçilerimize göre mi paylaşırız sosyal medyada duygularımızı? Günümüzde çok önemli ‘like’ almak, beğenilmek, takdir görmek… Fark edilmek istiyoruz. Gündemde popüler olan ne varsa onu uyguluyoruz. Aslında gerçek duyguların hiç önemi yok kimi insanlar için. Mış gibi duygular bunlar, her şey dijital.
Nereye gidiyoruz, ne yiyoruz, ne içiyoruz? Her şeyi sosyal medyada paylaşıyoruz. Oysa bunları paylaşırken aslında anı kaçırıyoruz. Hayatımızın en özel anları farkında olmadan elimizden kayıp gidiyor. Geriye kalan sadece birkaç fotoğraf ve like. Artık topluluk içinde konuşamıyoruz bile. Kendimizi ifade edebilmek için sosyal medyaya sığınıyoruz. Orada fenomen oluyoruz. Klavyeler her şeyimiz. Senin kaç takipçin var? Kaç like aldın? Tüm bunlar hayatımızın çok önemli bir parçası. Artık arkadaşlarımızla sohbet ederken, beş dakika sonra herkesin kafası torba gibi aşağıda; sosyal medyada.
Konserleri dinlemiyor; filmleri, tiyatroları seyretmiyor, sadece paylaşıyoruz. Gittiğimiz tatil beldelerinde etrafı keşfetmek yerine sadece orada olduğumuzu kanıtlamak için fotoğraf çekiyoruz. Sabahları uyanır uyanmaz ilk baktığımız yer sosyal medya ve gün içinde hesaplarımızı sürekli kontrol ediyoruz. Tıptaki ismiyle foma , çağın yeni internet hastalığı. Bazıları o kadar ileriye gidiyor ki sahte kimlikler oluşturuyor tıpkı gerçek kişiler gibi… Herkesin elinde farklı şekillerde ama aynı fonksiyonlara sahip bir cihaz var, herkes o cihazlarla konuşuyor, konuşmadıkları zaman da sürekli ona bakıyor.
Sosyal medya amacınız değil aracınız olsun. Güzel ve doğru amaçla kullanırsak, çok faydalı aslında. Bilgiye anında ve hızlı bir şekilde ulaşmamızı sağlar; hızlı bir iletişim aracı olduğu için masrafsız bir şekilde düşünce alışverişi yapabiliriz. Hatta internet üzerinde alışveriş yapmanın bize zaman kazandırdığı da bir gerçek. Kitlelere hitap edebiliriz. Duygu ve düşüncelerimizi en hızlı biçimde aktarabiliriz. Dünyanın öbür ucundaki insanlarla iletişime geçebiliriz. Yeni arkadaşlar edinebiliriz. Evrenin çeşitli yerlerine gitmeden o yerler hakkında yeterli bilgiye sahip olabiliriz. Yemek tarifi bulmak, firma tanıtımı yapmak, kısacası aradığınız her şey elinizin altında.Siz yeter ki doğru kullanmak isteyin. Tek unutulmaması gereken, sosyal medyanın sihirli bir değnek olmadığı… Yarar sağlamak ya da zarar görmek, tamamen kullanıcının elinde…
Yazı: Nurcan Karaçam