Mary Katrantzou en son defilesini antik Poseidon Tapınağı’nın gölgesinde gerçekleştirdi.

Yunan asıllı İngiliz tasarımcı Mary Katrantzou, uzun zamandır kurduğu bir hayali geçtiğimiz günlerde gerçeğe dönüştürdü. Kendini bildi bileli, M.Ö. 440 yılında inşa edilen ve Atina’nın biraz dışında, Ege Denizi’ne bakan bir uçurumun tepesinde bulunan tapınakta bir defile düzenlemeyi düşlediğini söyleyen modacı İlkbahar Yaz 2020 couture defilesini burada gerçekleştirdi. Normalde koleksiyonlarını Londra Moda Haftası’nda sergilese de, Yunanistan’ın resmi makamlarından gerekli izinleri almasıyla, hızlı bir hazırlık sürecine girdi ve tüm bu emeklerine değen muhteşem bir şova imza attı.

Koleksiyondaki her bir parça Yunanistan’ın tarihine ve kültürüne yazılmış duygusal bir aşk mektubu niteliğindeydi. Her bir tasarımda felsefeden mitolojiye birçok sembol gizliydi. Örneğin fondaki Poseidon Tapınağı ve loş ışıklanadırmayla antik efsanelere yakışan bir atmosfer sunan podyuma ilk çıkan tasarım, üzerinde Sokrates’in bir sözü işlenmiş pullu ve püsküllü bir elbise oldu.

Bir elbisenin keskin geometrik şekillere sahip elbisenin etekleri Pisagor teoremine göz kırparken bir diğer elbise ise desen olarak Pi sayısının sonsuz rakam dizisini sergiledi. Bu zeki referanslar koleksiyondaki otuz altı tasarımın her birinde kendini gösterdi. Böyle cesur bir koleksiyon, alışıldık tarzda bir defilede de sergilense, izleyenlere parmak ısırtacak kadar başarılı olabilecekken, bir de Poseidon Tapınağı’nın mistik atmosferinde gerçekleşince bu etki zirveye çıktı.

Duygu ile fikir yüklü olan ve farklı dikim teknikleriyle ortaya çıkan koleksiyon için Katrtanzou “Tapınağın önünde ayakta durabilecek tasarımlar yaratmak istedik. Yunan filozoflarının konseptlerini günümüze uyarlayarak onları teknik ve silüet bakımından düşünmek ilginç bir meydan okumaydı.” diyor.

Mary Katrtanzou bu görkemli koleksiyonuyla hem ülkesinin zengin tarihine bir saygı duruşunda bulunmuş oldu hem de kendi kişisel tarihinde yepyeni bir sayfa açtı.